Peygamberimiz şöyle buyurmuştur :
"Amellerin kıymeti ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur.''(4)
4- Buharî, Bedülvahiy, 1
Hadîs-i Şerîf: Ukbe bin Âmir (r.a.)’dan: “Resûlullâh (s.a.v.) bana her (farz)
namazın arkasında muavvizât’ı (İhlâs, Felâk ve Nâs sûrelerini) okumamı
emretti.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvûd)
Hicrî: 23 Zilkâde 1433 Fazilet Takvim
KURBAN NİSÂBI ve VÂCİB OLMASININ ŞARTLARI
Kurban nisâbı: Aslî ve zarûrî ihtiyaçlarından başka fitre vâcib
olacak kadar malı-parası olan, hür ve mukîm (yolcu olmayan) erkek ve
kadın Müslümana kurban kesmek vâcibdir.
Bu malın -zekât nisâbında olduğu gibi- alışveriş ile artabilecek mal olması ve üzerinden bir sene geçmesi lâzım değildir.
Aslî ve zarûrî ihtiyaçlar şunlardır: Evi, evinin kâfi miktarda eşyası, bineceği (arabası), üç türlü giyeceği -yani iş elbisesi, günlük giydiği elbise, bayram ve benzeri günlere mahsus elbisesi- kendinin ve nafakası kendi üzerine vâcib olanların bir aylık nafakalarından fazla olarak 80,18 gr altın veya aynı kıymette başka bir şeye sahip olan kimselere sadaka-i fıtır vermek ve kurban günlerinde kurban kesmek vâcib olur.
• Bir kimse (bayramın 1., 2. ve 3. gününde) kurban kesmeye mahsus olan günlerin sonunda (akşam vaktine kadar) zengin, yani nisâba mâlik olsa derhal kurban kesmesi vâcib olur.
• Hür, mukîm ve nisâba mâlik müslümanın küçük çocukları için kurban kesmesi müstehaptır. Zâhiru'r-rivâyede böyledir. Fetva, buna göredir. İmam Hasan'ın Ebû Hanîfe’den rivayetine göre ise, küçük çocuğu ve babası olmayan torunları için kurban kesmesi vâcibdir. İmam Kudûrî, İmam Hasan'ın bu rivayetini tercih etmiştir.
• Müsâfir eğer mukîm iken kurbanı alıp, (yani bayramın üçüncü günü güneş batmadan önce) sefere çıkarsa, -kurban kesmek üzere bir hayvanı alması sebebiyle üzerine vâcib olduğu için- kurbanı satması câiz olmaz.
İmâm-ı Âzam ve İmam Ebû Yûsuf Hazretleri'ne göre kurban kesmekte mükellefiyet için akıl ve bülûğ (ergen olmak) şart değildir. Delinin ve henüz bâliğ olmamış çocuğun mallarından babaları yâhut vasîleri kurban keser ve onlara yedirirler. Yediklerinden artanı bunlar için (elbise gibi) kendisi ile faydalanılan bir şey ile değiştirebilirler.
Bu malın -zekât nisâbında olduğu gibi- alışveriş ile artabilecek mal olması ve üzerinden bir sene geçmesi lâzım değildir.
Aslî ve zarûrî ihtiyaçlar şunlardır: Evi, evinin kâfi miktarda eşyası, bineceği (arabası), üç türlü giyeceği -yani iş elbisesi, günlük giydiği elbise, bayram ve benzeri günlere mahsus elbisesi- kendinin ve nafakası kendi üzerine vâcib olanların bir aylık nafakalarından fazla olarak 80,18 gr altın veya aynı kıymette başka bir şeye sahip olan kimselere sadaka-i fıtır vermek ve kurban günlerinde kurban kesmek vâcib olur.
• Bir kimse (bayramın 1., 2. ve 3. gününde) kurban kesmeye mahsus olan günlerin sonunda (akşam vaktine kadar) zengin, yani nisâba mâlik olsa derhal kurban kesmesi vâcib olur.
• Hür, mukîm ve nisâba mâlik müslümanın küçük çocukları için kurban kesmesi müstehaptır. Zâhiru'r-rivâyede böyledir. Fetva, buna göredir. İmam Hasan'ın Ebû Hanîfe’den rivayetine göre ise, küçük çocuğu ve babası olmayan torunları için kurban kesmesi vâcibdir. İmam Kudûrî, İmam Hasan'ın bu rivayetini tercih etmiştir.
• Müsâfir eğer mukîm iken kurbanı alıp, (yani bayramın üçüncü günü güneş batmadan önce) sefere çıkarsa, -kurban kesmek üzere bir hayvanı alması sebebiyle üzerine vâcib olduğu için- kurbanı satması câiz olmaz.
İmâm-ı Âzam ve İmam Ebû Yûsuf Hazretleri'ne göre kurban kesmekte mükellefiyet için akıl ve bülûğ (ergen olmak) şart değildir. Delinin ve henüz bâliğ olmamış çocuğun mallarından babaları yâhut vasîleri kurban keser ve onlara yedirirler. Yediklerinden artanı bunlar için (elbise gibi) kendisi ile faydalanılan bir şey ile değiştirebilirler.
Hicrî: 23 Zilkâde 1433 Fazilet Takvim
ORTAK KESİLEN KURBANIN TAKSÎMİ
Kurban, ortak kesildiğinde etini tartarak taksîm etmek îcâbeder.
Taksîm ederken ortakların hisselerinde et ile beraber deri, ayak, baş, ciğer
veyahut yağından ve işkembesinden bir parça olursa, tahmînen taksim câiz olur.
Ortaklardan birine veya herhangi bir kimseye 'Etini istediğin gibi taksîm
edebilirsin.' diye vekâlet verilirse yine tahmînen taksim câiz olur.
Taksim etmeden hepsi birlikte etini pişirip yeseler, câizdir.
Bir kimse kendisi, âilesi ve büyük çocukları için kurban etmek niyetiyle bir
sığır alsa etini taksim etmek şart olmaz.
Hicrî: 19 Zilkâde 1433 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder