6 Ekim 2012 Cumartesi

KURBAN FAZİLETİ İLE ALAKALI MÜBAREK SÖZLER



Hadisi şerifde Peygamber efendimiz(s.a.v) ‘Belaların en şiddetlisi evvela peygamberlere sonra derecelerine göre evliyaullaha gelir buyurmuşlardır’.

1. İbrahim (A.s.) oğlu Hz. İsmaili kurban etmek gibi büyük bir imtihana tabi tutulmuştur. 

Muhyiddini-arabi Hz.leri fütühatında ve daha bir çok ekabir küsüfatı sahihalarında bu imtihani şöyle izah etmişlerdir. İbrahim (A.s) ta alemi ezelde kendisine bir evlad verildigi takdirde onu rızaı ilahi için kurban edeceğini nezr etmiş bu nezrini alemi dünyada tekrarladıkdan sonra aradan gecen zaman içinde unutmuş. Hz. Mevlada kendisini ruya vasıtası ile ikaz buyurunca oğlu Hz. İsmail’e hitaben

قَالَ يَا بُنَيَّ إِنِّي أَرَى فِي الْمَنَامِ أَنِّي أَذْبَحُكَ فَانظُرْ مَاذَا تَرَى

Yavrum dedi ‘Ben rüyamda görüyorumki seni kesiyorum.bak artık sen ne dersin’.
Oğlu Hz. İsmail
قَالَ يَا أَبَتِ افْعَلْ مَا تُؤْمَرُ سَتَجِدُنِي إِن شَاء اللَّهُ مِنَ الصَّابِرِينَ

Ey babacıgım dedi ‘ne emir olunursan yap inşaAllah beni sabr edenlerden bulacaksın. muhakkakki açık bir bela ve parlak bir imtihandır’.

 ‘Ey yirminci asrın insanları vahşet devri diye vasıflandırılan o asırlarda bakınız itaatullahda olan müminler ne kadar medeni imişler şimdi böyle bir baba ve böyle bir oğlu nerede bulabilirsiniz’.


2. Hadisi şerifde Peygamber efendimiz(s.a.v) ‘Belaların en şiddetlisi evvela peygamberlere sonra derecelerine göre evliyaullaha gelir buyurmuşlardır’.
Bu hadisi şerifin tefsirinde S.H.Tunahan efendi hazretleri ‘ Kurban Cenabu hakkın kullarına büyük bir imtihanıdır. Bu imtihanların en büyügünü enbiya-i uzam vermiştir. Bütün nebilerin verdigi imtihanların en muazzamınıda Rasülüllah (s.a.v) efendimiz vermiştir. Nitekim İbrahim (A.s.)min bu imtihanına mukabil Peygamber (s.a.v) efendimizinde hanedanindan 170 kişinin şehid olacagını bilmesi ve bunu kabul etmesi ki bu bir sırrı kader işi olup belki onların makamı mahmudda ve maiyyeti Hz. Rasülüllahda olabilmeleri içindir’.Buyurmuşlardır.
 (Ziya Songuroğlu Notları) 
Yukarıda fazîletini ve keyfiyyetini kısaca îzah etmeye çalıştığımız kurban ibâdeti ile alâkalı hususlarda, meselenin ehemmiyetini müdrik, şuurlu her mü’mine düşen vazîfe; maddi ve manevi hayatımız için çok büyük ehemmiyet arz eden kurbanı; mümkün olduğu nisbette kesmemenin değil, kesmenin yollarını aramaktır. Bu vecibeyi yerine getirmek için imkanlarımızı zorlamak icab eder.

Büyük dostları, Evliyâullâh; bu hususta çok ihtiyatlı hareket etmişler ve insanlara işin ehemmiyetini beyân etmişlerdir. Hattâ Süleyman Hilmi Tunahan efendi hazretleri de, talebelerine ve etrâfındakilere; Eğer bir kimse bir sene içerisinde borcunu ödeyebilecek durumda ise, borç para alıp yinede bu kurban ibâdetini ifâ etmesinin daha güzel ve kendisi için madden ve manen çok menfaatli olacağını ehemmiyetle tavsiye ve telkîn buyurmuşlardır.
Yine Süleyman Hilmi Tunahan efendi hazretleri kurban ibadetinin ehemmiyetini beyan sadedinde buyurmuşlardır ki:
1-Kurban kesmek gadab-ı ilâhîyi söndürür
2-Rızâ-i ilâhîyi celbeder.
3-Kurban çok kesilen bir memlekette harb olmaz.
4-Eğer bir insan hali vakti yerinde olup da kurban kesmezse, Hz (cc) kurbandan akacak kanı onun ya kendinden veya çoluk-çocuğundan veya malindan ticaretinden servetinden varlıgından mutlaka bir kan çikaracaktır.
5-Kurbanda çoluk çocuk ve fakir ve fukara icin umumi bir maslahat ve mutlak bir menfeat vardir. Şu sözümü isterseniz defterinize not edin. Sağ olurda bir daha ki sene gelirsem sorarım anlatırsınız. Doktorlar bıçaklarını bilemiş, ameliyat masası başında kurban kesmeyen insanları bekliyor. Kurbanda umûmî bir maslahat ve mutlak bir menfaat vardır. Kurban bayramında afv-ı umûmî tecellî eder”. 
(Ziya Sunguroglu notları)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder