Hadîs-i Şerîf: “Muhakkak
kabirleri ziyaret, ahireti hatırlatır.” (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)
Hicrî: 2 Rebîulevvel 1433 •Fazilet Takvimi
CENAZELERDEKİ
HALİMİZ
Cenazeler, basiret sâhibleri için bir ibrettir.
Cenazelerde, gaflet içinde olanlara tenbih ve ikaz vardır. Ne yazık ki o
gafillerin cenazeleri görmesi kalblerini katılaştırır. Zira onlar, her zaman
başkalarının cenazelerine bakacaklarını zannederler, fakat kendilerinin
tabutlara konulup taşınacaklarını asla düşünmezler. Bunu düşünseler de, yakın
zamanda böyle bir şey olacağını hiç sanmazlar.
Tabutta gidenlerin de böyle hesap içinde olduklarını,
fakat hesaplarının tutmadığını, zamanlarının yok olup tükendiğini hiç
akıllarına getirmezler.
Bir cenazenin geçtiğini gören kimsenin,
tabut içerisinde taşınanın kendisi olduğunu düşünmesi lazımdır. Çünkü muhakkak
-belki yarın, belki yarından da yakın- kendisi de bir gün orada taşınacaktır.
Ebû Hüreyre (r.a.) bir cenazenin geçtiğini
gördüğü zaman, “Git, ben de ardından geliyorum.” derdi.
Üseyd b. Hudayr (r.a.) da “Ben hazır
bulunduğum her cenazede, bu adam nereye gitti ve ne muamele görecek,
düşüncesinden başka hiçbir şey ile meşgul olmazdım.” dedi.
İşte eskilerin ölümden korkuları böyle idi.
Ne yazık ki, şimdi cenazeye gelenler gülüp boş sözler etmektedirler. Ölen
kimsenin mirası ve varislerine bıraktığı şeyleri konuşurlar. Akranı ve
akrabaları, kalan malı nasıl yeriz diye hile düşünürler. Hiçbiri kendi
cenazesini ve tabut içinde taşınırkenki halini düşünmez.
Bütün bu gafletin sebebi çok isyan ve günahlardan
kaynaklanan kalb katılığıdır. Nihayet Allahı unuttuk, âhiret gününü unuttuk ve
önümüzdeki büyük korkuyu unuttuk da, malaya’ni ile boş şeylerle, gaflet içinde
vakit geçiriyoruz.
Allâhü Teâlâ’dan bu gafletten uyanıp kurtulmayı niyaz
ederiz.
Allâh’ım! Bizi ölüm uyandırmadan önce sen uyandır.
MISRA:
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş. (Bâkî)
Hicrî: 2 Rebîulevvel 1433 •Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder