2 Mayıs 2012 Çarşamba

Adem Aleyhisselâm’ın İlmi



للبسمله متحركه 2011 تجميعي




Adem Aleyhisselâm’ın İlmi

Hz.Allah Âdem Aleyhisselâm’a bütün eşyanın isimlerini ilham edip kalbine koydu. Kalbinde olan eşyanın isimlerini dili konuşmaya başladı ve yanındakilere onları söyledi. 

Allahü Teâlâ Hazretleri, her dilde eşyanın bütün isimlerini öğretti.   Allahü   Teâlâ   Hazretleri,   yarattığı   bütün   cinslerin (şeylerin)   isimlerini   Öğretti.   

Allahü   Teâlâ   Hazretleri   Âdem Aleyhisselâm’a   (her şeyi gösterdi. Ona atı gösterip): Bunun adı attır. (O’na deveyi gösterip:) Bu devedir, buyurdu. Böylece bütün varlıkları  gösterip  bu  şudur,  adı  budur,  buyuruldu.   (Sadece eşyanın isimlerini değil) o varlıkların hallerini, onların dinî ve dünyevî  faydalarını   öğretti.   

Allahü   Teâlâ   Hazretleri,   Âdem Aleyhisselâm’a meleklerin isimlerini, zürriyetinin hepsinin isimle­rini (ta kıyamete kadar yeryüzüne gelecek olan bütün insanların kendi dillerindeki isimlerini), hayvanların isimlerini, nebatat ve câmidâtın  isimlerini,   her  şeyi yapma  sanatını,  şehirlerin  ve köylerin, kuşların ve ağaçların isimlerini, olacakların ve kıyamet gününe kadar yaratılacak olan şeylerin isimleri (bu gün bizim bildiğimiz ve  bilmediğimiz bütün  âlet ve edevatın  isimlerini öğretti), yiyeceklerin ve içeceklerin isimlerini, cennetteki bütün nimetlerin isimlerini, her şeyin ismini hatta bütün çanak-çömlek ve çömlekciklerin isimlerini, kalkan, siper, kap kaçak ve hatta süt sağacak kabın bile adını öğretti.

Keşfü’l-Künûz’da buyuruldu: İlim ehlinin büyük bir çoğunluğu, isimlerin, Allahü Teâlâ Hazretlerinden bir tevfikiyet (başarı vermesi) ile Âdem Aleyhisselâm’a öğretildiğinde ittifak ettiklerinin manâsı: Allahü Teâlâ Hazretleri, Âdem Âleyhisselâm için zarurî bir ilim yarattı; lafızların ve manâlarının bilinmesiyle. (Allahü Teâlâ, Âdem Aleyhisselâm’a şöyle buyurdu:) Bu lafızlar, şu manâların karşısına vazedilmiştir[1] (konulmuştur).

Haber’de (geldi): Allahü Teâlâ, Âdem Aleyhisselâm’ı yarattığında, onun içine harflerin sırlarını koydu. Bunu hiç bir melek’in içine koymamıştı. Harfler, Âdem Aleyhisselâm’ın diliyle değişik lisân yani lügat halinde dışarıya çıktı. Allahü Teâlâ Hazretleri, harflere değişik suretler, şekiller (kelime ve cümleler) verdi, harflerden envâ-i çeşit şekillerde diller türedi.

Yine haber de geldiğine göre, Allahü Teâlâ Hazretleri Âdem Aleyhisselâm’ı yarattığında, ona yediyüzbin dil (lügat) öğretti. Âdem Âleyhisselâm, kendisine yasak edilen ağaç’tan yediği zaman; Arabça hariç, diğer bütün diller kendisinden (soyulup) alındı.  

Allahü Teâlâ Hazretleri, Âdem Aleyhisselâm’ı peygam­berlikle seçtiği zaman, o dilleri yine kendisine verdi. Böylece Âdem Âleyhisselâm, bütün dilleri konuşur oldu. Âdem Aleyhisselâm’ın mucizelerinden biri de, ta kıyamete kadar evladının konuştuğu bütün dilleri bilmesidir. Arabîden, Farisî, Rumca, Yunanca, İbrânice ve Zenci dili ve diğer bütün dilleri biliyordu.

Bazı müfessirler buyurdular: Allahü Teâlâ Hazretleri, Âdem Aleyhisselâm’a kazanç yollarından tam bin meslek öğretti. Sonra Âdem Aleyhisselâm’a şöyle buyurdu:

-”Ey Âdem! Evlâdına söyle: Eğer siz dünyayı istiyorsanız; onu bu sanat ve meslekler ile taleb edin (isteyin ve elde etmeye çalışın). Dünyayı dine {alet ederek) veya şeriatın hükümlerinin karşılığında dünyayı elde etmeyin.”

Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri, Rûhu’l-Beyan Tefsiri Tercümesi cilt 1


[1] 443 Lafızların manalara vazedilmesini anlatan ilme “İlm-i Vaz’iyye” denir. Vaziyye ilminde lafızları manalara göre vazedenin Allahü Teâlâ olduğu beyan edilmektedir. Daha geniş bilgi için bakınızı: “Mecmûatül’l-Vaziyye” ve özellikle bakınız: “Tasviri) 1-vaz’î alâ metni numûzecü’l-vazT s. 3, Fatih Ders-i âmlarından Beyşehirli Ahmed Sukrî FfpnrJi. mathaah-i amirp. istanbul-1305;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder