15 Nisan 2017 Cumartesi

AHDE VEFÂ ÎMÂNDANDIR”



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا أَكْرَمَ شَابٌّ شَيْخًا لِسِنِّهِ إِلَّا قَيَّضَ اللهُ لَهُ مَنْ يُكْرِمُهُ عِنْدَ سِنِّهِ. (ت)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر ."     بر كنج ياشلى برينه ياشندان دولاي إكرامده بولونورسه محقق الله تعالى او ياشا كلديكنده كنديسنه إكرامده بولوناجق بريسنى كوندرير ."

Resûlullâh Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Bir genç yaşlı birine yaşından dolayı ikramda bulunursa, muhakkak Allâhü Teâlâ o yaşa geldiğinde kendisine ikramda bulunacak birisini gönderir.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   17  Recep   1438  Fazilet Takvimi 

“AHDE VEFÂ ÎMÂNDANDIR”


Hz. Âişe (radıyallâhü anhâ) rivâyet etti:
Bir gün Peygamber Efendimize '(s.a.v.) yaşlı bir kadın geldi. Peygamberimiz (s.a.v.):
“Nasılsınız, iyi misiniz, görüşmeyeli ne yaptınız?” buyurarak iltifat ettiler. O da:
“Yâ Resûlallah, anam babam size feda olsun, iyiyim.” dedi. Yaşlı kadın gidince:
“Yâ Resûlallah, bu yaşlıya neden bu kadar iltifat buyurdunuz?” dedim. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Yâ Âişe, çünkü o Hatice'nin zamanında bize gelirdi. Ahde vefa imandandır; müminlerin ahlâkındandır.” buyurdular. (Fethu’l-Bârî)

EVLİYA ÇELEBİ NASREDDİN HOCA TÜRBESİ’NDE

Evliya Çelebi, Nasreddin Hoca'nın türbesini ziyaretini Seyahatnamesinde şöyle anlatır:
Nasreddin Hoca, Akşehir'de dört tarafı parmaklıklı ve üzeri kubbeli türbesinde medfundur.
Gece yarısı göç boruları çalınıp bütün yükler giderken ben de hizmetçilerimi gönderdim. Bir kölemle gece yarısı şehirden dışarı çıktım.
“Her kim Hoca Nasreddin'i ziyâret ederse bazı latifelerini hatırlayıp elbette güler.” diye düşündüm.
“Anayolun sol tarafında mezarlığa doğru mübarek kabrine at ile vardım ve:
- Esselâmü aleyküm ey kabir ehli! dedim.
Hemen Hoca Nasreddin Türbesinden:
- Ve aleykümselam ey himmetli can, diye ses geldi.
Atım ürktü, iki ayak üzere kalkıp fırlayarak mezarlık içinde şahlandı. Bir ayağı bir kabre girdi, güçlükle zaptettim. Hemen yine Hoca Türbesi'nden:
- Ağa sadakanızı verin de güle güle gidin, diye seslenildi.
Meğer türbedar imiş.
- Bire adam, ben kabir ehline selâm verdim. Sen dünya ehli iken niçin selâm aldın, dedim. Birkaç akçe sadaka verdim. O da:
- Var yardımcın Allah ola! diye duâ etti.
Bazan bunu hatırlar ve gülerim. 
(Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi)
Hicrî:   17  Recep   1438  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder