قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلْعَدْلُ حَسَنٌ وَلَكِنْ فِي
الْأُمَرَاءِ أَحْسَنُ. (كنز)
بيغمبر
أفندمز محمد مصطفى صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."آدالت
كوزلدر ، لكن إدارجلرده دها كوزلدر ."
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular:
“Adâlet güzeldir, lakin idarecilerde daha güzeldir.”
(Hadîs-i Şerîf,
Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî: 28
Rebîulâhir 1438
Fazilet Takvimi
BİR SAAT ADÂLET YETMİŞ YIL İBÂDETTEN HAYIRLIDIR
Adâlet: Haksızlık ve zulüm yapmamak, yapılması lâzım
gelen şeyleri dürüst olarak yapmaktır. Adâletli olan zata “âdil” denir.
Adâletin zıddı zulümdür, haksızlıktır.
Adâlete riâyet etmek, İslâm dininde en büyük vazifelerden ve en güzel hasletlerdendir:
اِنَّ
اللّٰهَ يَاْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالْاِحْسَانِ
وَاٖيتَاٸِ ذِى الْقُرْبٰى وَيَنْهٰى عَنِ الْفَحْشَاءِ
وَالْمُنْكَرِ وَالْبَغْیِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ
تَذَكَّرُونَ
“Haberiniz olsun ki Allah size adâleti, ihsânı (iyiliği) ve yakınlığı
olanlara (muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emrediyor ve çirkin
işlerden, münkerden, azgınlıktan nehyediyor, dinleyip anlayıp tutasınız
diye size va'zediyor.” meâlindeki (Nahl sûresinin, 90.) âyet-i kerimesi
adâleti emreder.
Diğer bir âyet-i celîlede de
وَاَقْسِطُوا
اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطٖينَ
(meâlen) “Adâlette bulununuz. Şüphe yok
ki, Allahü Tealâ âdil olanları sever.” (Hucurat sûresi, âyet 9)
buyurulmuştur.
Bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) de:
“Âdil olanlar, hükümlerinde, âile ve çoluk çocukları hakkında ve memur
oldukları hususlarda adâletli davrananlar, Allahü Teâlâ katında nurdan
minberler üzerindedirler.” buyurmuştur. Yani, yüksek, nûrânî mertebelere
nâil olacaklardır.
Diğer bir hadîs-i şerîfte de: “Âdil bir hükümdarın bir saatlik
ibâdeti, başkasının yetmiş senelik ibâdetine denk bulunur.”
buyrulmuştur.
İşte adâlete İslâm nazarında pek büyük kıymet ve ehemmiyet
verilmiştir. Bu pek âdilâne esas sayesinde de Müslüman olmayanlar da
asırlarca rahat, müreffeh bir halde Müslümanların arasında
yaşamışlardır.
Güzel bir terbiyeye, güzel bir îtikâda sahip olan, Allâhü Teâlâ'nın
azabından korkan, âhiret gününe îman eden, ilâhi adâletin muhakkak
tecellî edeceğini bilen bir insan, her halde adâlete riâyet eder.
Hicrî: 28
Rebîulâhir 1438
Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder