قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَكْرَمَ الْقِبْلَةَ
أَكْرَمَهُ اللهُ تَعَالَى. (كنز)
بيغمبر
أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر :"
كم قبليه حورمت أدرسه الله تعالى ده اونه ( دنيا و آخرتده ) إكرام أدر ."
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim
kıbleye hürmet ederse Allâhü Teâlâ da ona (dünya ve âhirette) ikrâm
eder.”
(Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî: 01 Cemaz,yelâhir 1437 Fazilet Takvimi
İLİM TALEBESİNE NASÎHAT
Âlimlerden biri talebesine şöyle nasîhat etti:
Gıybetten sakın. Faydasız ve çok konuşan kimse ile oturma ve böyle kimselerle arkadaş olma. Zîrâ çok konuşan kimse senin ömründen çalar ve vaktini zâyi eder.
İlim talebesi, fâsıklardan, Allâhü Teâlâ’ya âsî olanlardan ve ömrünü boşa harcayanlardan da uzak durmalıdır. Onlarla beraber olmak ve onlara yakınlık şüphesiz insana zarar verir.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) sünnetiyle amel etmek niyetiyle ilim öğrenirken kıbleye doğru oturmalı, âlimlerin ve sâlihlerin duâlarını almalı, mazlûmun bedduâsından sakınmalıdır.
İki kişi ilim tahsili için gurbete gittiler. Aynı dersleri okudular. İki sene sonra biri fıkıh âlimi oldu. Diğeri ise ilim tahsil edemeden köyüne döndü. O köyün âlimleri bu hususu araştırdılar. Talebelere, tahsil esnâsında hasta olup olmadıklarını, nasıl çalıştıklarını, dersleri nasıl tekrar ettiklerini, hatta ilim öğrenirken nasıl oturduklarını bile sordular. Âlim olanın, kıbleye dönerek ders çalıştığını, diğerinin ise kıbleye arkasını dönerek oturduğunu öğrendiler. Bundan anladılar ki kıbleye dönerek oturmanın bereketiyle ve Müslümanların duâlarıyla âlim oldu.
Bundan dolayı talebe, sünnetleri ve edepleri hafife almamalıdır. Çünkü bunları hafife alan farzlardan mahrum kalır, onları da hafife alır. Farzları hafife alan da âhirette cennet nimetlerinden mahrum kalır.
Talebe nâfile namaz kılmalı, huşû ile kılanlar gibi kılmaya gayret etmelidir. Nâfile namaz ilim öğrenmesi için ona manen yardımcı olur. (Ta’lîmü’l-Müteallim)
Hicrî: 01 Cemaz,yelâhir 1437 Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder