Hadîs-i Şerîf:
"Sizden biriniz hoşuna giden rüya görürse bilsin ki o Allâhü Teâlâ
tarafındandır. Bu rüyası üzerine Allâhü Teâlâ'ya hamdetsin ve rüyasını
başkasına da anlatsın."
(Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî)
Hicrî: 16 Zilkâde 1435 •Fazilet Takvim
UYKU HAFİF ÖLÜM, ÖLÜM AĞIR UYKUDUR
Bütün melekler toplansa insanın ruhunu bedenden çıkarmaya güç yetiremezler. Ancak Allâhü Teâlâ bedene ruha girmesini, nasıl emrettiyse, bedenden çıkmasını da emreder. Ruh bedenden çekilip hançereye dayandığında da ölüm meleği mü'minin ruhunu îmân ile kâfirin ruhunu imansız alır.
Muhakkak Hak Teâlâ'nın bazı havâs (seçkin) kulları vardır. Onların ruhlarını bizzât Allâhü Teâlâ alır.
Nitekim ölüm meleği ruhunu almak için geldiğinde Hz. Fâtıma radıyallâhü anhâ razı olmadı. Onun rûhunu Allâhü Teâlâ kabzetti. Uyku; Cenâb-ı Hakk'ın ruhları öldürmeden kabzetmesidir. Uyku hafif ölüm, ölüm ise ağır uykudur. Hz. Ali (k.v.) buyurdu:
Ruh uyku esnasında vücuttan çıkar, lâkin şuâları cesedde kalır. Uyuyan bundan dolayı rüya görür. Uyandığı vakit ruhu cesede bir anda iâde edilir.
Uyku esnâsında mü'minlerin ruhları göğe yükselir. Onların hangisi temiz yani abdestli yatmış ise onun ruhunun Arş-ı A'lâ'nın altında Allâhü Teâlâ'ya secde etmesine izin verilir.
Kişinin rüyasının sâdık olması için abdestle yatması müstehab görülmüştür.
Kulların uykuda rahatlaması ve lezzet hissetmesi, ruhunu Erhamü'r- râhimîn olan Allâhü Teâlâ'nın almasındandır. Ölürken elem hissedip çırpınması ise ruhunu mahlûkâtın en şiddetlisi olan ölüm meleğinin almasındandır. Zümer sûresinin "Allâh alır o canları öldükleri zaman." meâlindeki 42. âyeti tezkiye olunmuş nefislerin ruhlarını bizzât Allâhü Teâlâ'nın aldığına delâlet eder. Böyle kimselere müjdeler olsun! (Ruhulbeyan)
DÜNYA BİR PENCEREDİR
Sular hep aktı geçti,
Kurudu vakti geçti,
Nice han nice sultan,
Tahtı bıraktı geçti,
Dünya bir penceredir,
Her gelen baktı geçti.
Hicrî: 16 Zilkâde 1435 •Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder