Hadîs-i Şerîf
"Ümmetimden Hak üzere mücadele eden bir topluluk (kıyamete kadar)
yok olmaz, daima mevcud olur. Hatta onların âhiri (sonuncusu) Mesih
Deccali öldürür."
(Hadîs-i Şerîf, S. Ebû Davud)
Hicrî:15 Rabiülevvel 1434 •Fazilet
Takvim
KIYAMETE KADAR HAK ÜZERİNE BULUNAN TOPLULUK
Allâhü Teâlâ, Sâffât sûresinin 171, 172 ve 173. âyet-i kerimelerinde şöyle buyuruyor
وَلَقَدْ سَبَقَتْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا الْمُرْسَلِينَ إِنَّهُمْ لَهُمُ الْمَنصُورُونَ وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ الْغَالِبُونَ
(meâlen): "Celalim hakkı için risaletle gönderilen kullarımız hakkında Levh-i Mahfuzda şu kelamımız sebkat etmiş (yazılmış)tır: Onlar elbette muzaffer olacak, önünde olmazsa sonunda yardım onlara olacaktır. Ve elbette bizim askerlerimiz (o peygamberlere yardıma gelecek ve muhakkak onun orduları) onlar gâlip geleceklerdir."
İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri bu âyetleri şöyle tefsir etmiştir: Allâhü Teâlâ Hazretleri buyuruyor ki: Andolsun ezelde, Levh-i Mahfuzda şöyle yazdık ki, Resûl kullarımız mağlup olmaz. Bizim ordularımız; peygamberler ve mü'min askerleri -bazı yerlerde mağlup oldukları görülse de- dünyada ve âhirette elbette onlar düşmanlarına galipdir. Çünkü âkıbet onlarındır. Mağlubiyet nadir olup yok hükmündedir. Mağlubiyet, kumandanın emrine muhalefet etmekten, dünyaya tamah etmekten, kibirlenmek ve benzeri gibi arızî sebeplerdendir. Cenâb-ı Hakk'ın bizzat hükmettiği nusrete, yardıma halel getirmez.
Yardım şerefli bir rütbedir, ancak mü'mine layıktır. Kâfirin bazan galip olması bir istidrac olup sonu rüsvaylıktır.
Hâsılı, hakiki ihlasa kavuşan mü'minler yardım olunmuşlardır ve gâlipler onlardır. Gâlib ve Azîz Mevlâ'ya istinad eden; dayanan muhakkak yardım olunmuştur ve gâliptir, düşmanları mağluptur. Sonra Allâh'ın askeri, Allâhü Teâlâ'nın Azîz ve Müntekım isimlerinin sırrına ve Enbiyâ sûresinin
بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ
"Hayır, hakkı batılın tepesine fırlatırız da beynini parçalar, bir de bakarsın o anda mahvolmuştur..." mealindeki 18. âyetinin sırrına mazhar olmuştur.
Allâh'ın askeri Allâhü Teâlâ'nın dinini yaymak için ve Hakk'a yardım etmek ve hakkı beyan etmek üzere tayin ettiği kimselerdir. Kim onları zelil etmek isterse çenesi üzere düşer.
Osmanlı sultanlarının bu tâifenin hatîmesi; sonuncusu olduğunda şüphe yoktur.
İsâ ve Mehdî aleyhimesselam hâtimetü'l-hâtime; sonun sonuncusudur. Kıyâmet koparken İsrâfil aleyhisselamın yeryüzünde kalan kâfir ve fâcirleri yakalayacak sayha-i vâhidesi; sûra üfürmesi hatimet-ü hâtimeti'l-hâtime; sonun sonuncusunun sonudur. (Ruhu 'l-Beyan Tefsirinden)
Hicrî:15 Rabiülevvel 1434 •Fazilet
Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder