HZ. YÛSUF ALEYHİSSELÂM
Hz. Yûsuf, Yâkub (a.s.)’ın oğludur. Hz. Yâkub, on iki oğlundan en çok Hz. Yûsuf'u severdi.
Kardeşleri, babalarının Yûsuf'a olan sevgisini kıskanıyorlardı. Bir gün kardeşleri onu gezip oynasın diye kıra götürüp bir kuyuya attılar, sonra da onu kuyudan çıkarıp bir kafileye “kölemizdir” diye sattılar. Babalarına da “Yûsuf'u kurt yedi” diye yalan söylediler. Kafile henüz on yedi yaşında bulunan Hz. Yûsuf’u alıp Mısır’a götürdüler ve Mısır’ın azizine (maliye nazırı) sattılar.
Yûsuf (a.s.), pek güzel idi, yüzünden gözünden nurlar akardı. Kendisine evvelâ ilim ve hikmet, sonra da peygamberlik verilmiştir.
Hz. Yûsuf maliye nazırının zevcesi Zeliha’nın iftirasına uğrayarak yedi sene zindanda kaldı.
Nihayet Mısır hükümdarı bir rüya gördü, bunu kimse tabir edemedi. Hz. Yûsuf’a müracaat edildi. Bu rüyaya nazaran yeryüzünde yedi sene bolluk, arkasından yedi sene de kıtlık olacak, sonra bir sene de halk pek çok varlık görecekti. Hz. Yûsuf’u zindandan çıkardılar, ölen maliye nazırının yerine tayin ettiler. Zeliha’yı da Hz Yûsuf’a nikâhladılar.
Yûsuf (a.s.)’ın emriyle bolluk senelerindeki fazla ekinler, başaklarıyla beraber ambarlarda biriktirildi. Sonra kıtlık seneleri başladı. Artık halk bu ambarlara koşuyordu. Hz. Yûsuf, bu esnada birkaç gün aç kalırdı,
“Elinin altında bu kadar hazineler bulunduğu halde neden aç kalıyorsun?” diyenlere:
“Aç kalanların hallerini anlamak için.” buyururlardı.
Yûsuf’un (a.s.) kardeşleri de zahîre almak için bir iki defa Ken’an ilinden Mısır’a çıkıp geldiler. Nihayet Hz. Yûsuf kendisini kardeşlerine tanıttı, haklarında pek büyüklük gösterdi ve muhterem babası Yâkub (a.s.) ile vâlidesini ve bütün kardeşlerini Mısır’a davet etti.
Hz. Yâkub’un (a.s.) artık sevgili Yûsuf’una kavuşacağı zaman gelmişti.
Hanımı ve oğullarıyla beraber Mısır’ı teşrif ettiler. Hz. Yûsuf’un
sarayında hepsi birden secde-i şükrana kapandılar.
Hicrî:17 Ramazan 1434 •Fazilet
Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder