قَالَ
اللهُ تَعَالَى: هُوَ الَّذِى اَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدٰى وَدِينِ الْحَقِّ
لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ. (سورة التوبة،
۳۳)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا
) :
" او رسولونى محضه هدايت (
اولان قرآن كريم ) و حق دين إيله ( صرف ) او دينى هر دينه غالب قلمق إيجن كوندرندر
. إسترسه مشركلر حوش كورمسيك . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu
(meâlen): “O, resûlünü mahzâ hidâyet (olan Kur’ân-ı Kerîm) ve hak dîn ile
(sırf) o dîni her dîne gâlib kılmak için gönderendir. İsterse müşrikler hoş
görmesin.”
(Tevbe Sûresi, âyet 33)
Hicrî: 09 Şaban 1441 Fazilet
Takvimi
PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.V.) MÛCİZELERİNDEN -2-
Üsâme bin Zeyd (r.a.) şöyle anlattı: Vedâ haccından dönerken Ravhâ mevkiinde konaklaşmıştık. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) bana şöyle buyurdular: ‘Ey Üseym, kalk, etrafı dolaşıp müsait bir yer var mı, bak bakalım?’ buyurdular. Çadırdan çıktım, yorulup tâkatım kesilinceye kadar ümidimi kesmeden etrafı dolaştım fakat bir insanı örtebilecek kadar büyüklükte bir şey göremedim. Her taraf insanlarla dolu idi. Resûlullâh’ın (s.a.v.) yanına vardığım zaman ‘Herhangi bir ağaç veya taş görebildin mi?’ diye sordular. Ben: ‘Evet yâ Resûlallah, etrafında küçük taşlar bulunan birkaç küçük hurma ağacı gördüm.’ dedim.
‘Ey Üseym, o hurma ağaçlarının yanına git ve onlara ‘Resûlullah (s.a.v.) size, birbirinize yaklaşmanızı ve ihtiyacını görmesi için bir sütre (örtü) vazifesi görmenizi emrediyor.’ de. Aynısını taşlara da söyle.’ buyurdular. Ben de hurmaların ve taşların yanına gidip hurma ağaçlarına Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) bana emrettiği şekilde söyledim. Onu hak ile gönderen Allâh’a yemîn olsun ki onların topraklarından ayrılıp birbirlerine yapışarak sanki tek bir ağaç gibi olduklarını gördüm. Sonra aynısını taşlara da söyledim. Onu hak ile gönderen Allâh’a yemîn olsun ki o taşların da hepsinin tek tek ayrıldığını ve bazısının diğer bazısının üzerine çıkarak sanki bir duvar hâline geldiklerini gördüm. Gelip Resûlullâh’a (s.a.v.) vaziyeti haber verdim. Bana “Su matarasını al, gel.” buyurdular. Matarayı aldım, beraber yürüdük. Ağaçlara yaklaşınca ben biraz önden gidip su matarasını ağaçların arasına koydum ve oradan ayrıldım. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) gidip ihtiyaçlarını giderdiler. Sonra su matarası da ellerinde olduğu halde çıkıp geldiler. Ben matarayı ellerinden aldım. Dönüp tekrar çadıra geldik.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) bana yine: ‘Ey Üseym, hurma ağaçlarının yanına git ve onlara ‘Resûlullah (s.a.v.) yerinize dönmenizi emrediyor.’ de. Aynısını taşlara da söyle.’ buyurdular. Ben de ağaçların yanına geldim ve onlara Resûlullâh’ın bana emrettiği şekilde söyledim. Onu hak ile gönderen Allâh’a yemîn olsun ki onların dallarından ve topraklarından ayrılıp her birinin tekrar aynı yerlerine döndüğünü gördüm. Aynısını taşlara da söyledim ve onu hak ile gönderen Allâh’a yemîn olsun ki taşların tek tek ayrıldığını ve her birinin yerlerine döndüğünü gördüm. Sonra gelip Resûlullah Efendimize (s.a.v.) vaziyeti bildirdim.”
‘Ey Üseym, o hurma ağaçlarının yanına git ve onlara ‘Resûlullah (s.a.v.) size, birbirinize yaklaşmanızı ve ihtiyacını görmesi için bir sütre (örtü) vazifesi görmenizi emrediyor.’ de. Aynısını taşlara da söyle.’ buyurdular. Ben de hurmaların ve taşların yanına gidip hurma ağaçlarına Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) bana emrettiği şekilde söyledim. Onu hak ile gönderen Allâh’a yemîn olsun ki onların topraklarından ayrılıp birbirlerine yapışarak sanki tek bir ağaç gibi olduklarını gördüm. Sonra aynısını taşlara da söyledim. Onu hak ile gönderen Allâh’a yemîn olsun ki o taşların da hepsinin tek tek ayrıldığını ve bazısının diğer bazısının üzerine çıkarak sanki bir duvar hâline geldiklerini gördüm. Gelip Resûlullâh’a (s.a.v.) vaziyeti haber verdim. Bana “Su matarasını al, gel.” buyurdular. Matarayı aldım, beraber yürüdük. Ağaçlara yaklaşınca ben biraz önden gidip su matarasını ağaçların arasına koydum ve oradan ayrıldım. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) gidip ihtiyaçlarını giderdiler. Sonra su matarası da ellerinde olduğu halde çıkıp geldiler. Ben matarayı ellerinden aldım. Dönüp tekrar çadıra geldik.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) bana yine: ‘Ey Üseym, hurma ağaçlarının yanına git ve onlara ‘Resûlullah (s.a.v.) yerinize dönmenizi emrediyor.’ de. Aynısını taşlara da söyle.’ buyurdular. Ben de ağaçların yanına geldim ve onlara Resûlullâh’ın bana emrettiği şekilde söyledim. Onu hak ile gönderen Allâh’a yemîn olsun ki onların dallarından ve topraklarından ayrılıp her birinin tekrar aynı yerlerine döndüğünü gördüm. Aynısını taşlara da söyledim ve onu hak ile gönderen Allâh’a yemîn olsun ki taşların tek tek ayrıldığını ve her birinin yerlerine döndüğünü gördüm. Sonra gelip Resûlullah Efendimize (s.a.v.) vaziyeti bildirdim.”
Hicrî: 09 Şaban 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder