30 Kasım 2016 Çarşamba

ÜMMET-İ MUHAMMED’İN BAZI İMTİYAZLARI




قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنِّي لَأَعْرِفُ أُمَّتِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ بَيْنِ الْأُمَمِ قَالُوا يَا رَسُولَ اللهِ وَكَيْفَ تَعْرِفُ أُمَّتَكَ قَالَ أَعْرِفُهُمْ يُؤْتَوْنَ كُتُبَهُمْ بِأَيْمَانِهِمْ وَأَعْرِفُهُمْ بِسِيمَاهُمْ فِي وُجُوهِهِمْ مِنْ أَثَرِ السُّجُودِ وَأَعْرِفُهُمْ بِنُورِهِمْ يَسْعَى بَيْنَ أَيْدِيهِمْ. (حم)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."      بن اؤمتمى قيامة كونونده ديكر اؤمتلريك آراسندان طانرم ." بيوردولر . !يا رسول الله اؤمتنى نصل طانرسيك ؟! ده ديلر . بيوردو كى : " كتابلرينيك صاغلارندان ورلمسندن طانرم . سجده أسرندن يوزلرنده كى نوردان طانرم ، اؤنلرنده قوشان نورلارندان طانرم ."
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Ben ümmetimi kıyamet gününde diğer ümmetlerin arasından tanırım.” buyurdular. ‘Yâ Resûlallâh ümmetini nasıl tanırsın?’ dediler.Buyurdu ki: “Kitaplarının sağlarından verilmesinden tanırım. Secde eserinden yüzlerindeki nurdan tanırım, önlerinde koşan nurlarından tanırım.” 
(Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)
Hicrî:   28  Safer   1438  Fazilet Takvimi 

ÜMMET-İ MUHAMMED’İN BAZI İMTİYAZLARI


Ümmet-i Muhammed’e, diğer ümmetlerde sadece peygamberlere verilen bazı hasletler verilmiştir. Bu vasıflardan biri abdesttir. Zira abdest bu ümmete mahsustur. Önceki ümmetlerde sadece peygamberler abdest alırdı.
“Allâhü Teâlâ, Zebûr’da Hz. Dâvûd’a şöyle vahyetti: “Yâ Dâvûd! Senden sonra ismi Ahmed olan bir peygamber gelir. Onun ümmeti, ümmet-i merhûmedir. Peygamberlerime verdiklerim gibi onlara da nâfileler verdim. Onlara nebî ve resûllerime farz kıldıklarımı farz kıldım. Hatta onlar kıyâmet gününde nebîlerin nûru gibi nurlu gelirler. Zira ben önceki peygamberlerime farz kıldığım gibi onlara her namazdan önce benim rızâm için abdest almalarını farz kıldım. Onlara önceki peygamberlere emrettiğim gibi cenâbetten gusletmeyi emrettim... Onlara önceki resûllere emrettiğim gibi cihâdı emrettim.” (Beyhakî Delâ’ilü’n-Nübüvve)
Firyâbî tefsîrinde Hz. Ka‘b’dan şöyle nakledildi:
“Bu ümmete sadece peygamberlere verilmiş olan üç şey verildi. Peygamberlere (a.s.):
“Teblîğ et, sana zorluk yoktur. Sen kavmin üzerine şâhidsin. Duâ et, icâbet edeyim” denilirdi. Bu ümmete de şöyle buyuruldu: “O üzerinize dînde hiçbir güçlük kılmadı (Hac s., â. 78). “İşte böyle sizi doğru bir caddeye çıkarıp ortada yürüyen bir ümmet kıldık ki siz bütün insanlar üzerine adalet nümûnesi, hak şâhidleri olasınız.” (Bakara s., â. 143). “Duâ edin, yalvarın ki bana, size karşılık vereyim.” (Ğâfir suresi, âyet 40)
Ebû Nu‘aym ve Beyhakî naklettiler:
“Muhakkak her peygamber için kıyâmet gününde iki nûr vardır. O peygambere tâbi olan her ümmeti için de bir nur vardır. Hz. Muhammed Mustafa aleyhisselâmın yüzünde ve başındaki her bir kılında nûr olur. Ona tâbi olanların da aydınlığında yürüdükleri peygamberlerin nuru gibi iki nurları vardır.” (İ. Suyûtî, İtmâmü’n-Ni‘met)
Hicrî:   28  Safer   1438  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder