30 Kasım 2016 Çarşamba

KÖTÜLÜĞE İYİLİKLE MUKABELE




قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: وَإِنَّمَا يَرْحَمُ اللهُ مِنْ عِبَادِهِ الرُّحَمَاءَ. (ق)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."      الله تعالى قوللارندان آنجق مرحمتلى اولانلره رحمتيله معامله أدر ."
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allâhü Teâlâ kullarından ancak merhametli olanlara rahmetiyle muâmele eder.” 
(Hadîs-i Şerîf, Müttefekun aleyh)
Hicrî:   29  Safer   1438  Fazilet Takvimi 

KÖTÜLÜĞE İYİLİKLE MUKABELE


Allâhü Teâlâ Ra’d suresinin 22. âyet-i kerîmesinde  

وَيَدْرَؤُنَ بِالْحَسَنَةِ السَّيِّئَةَ
    (meâlen):
“…Ve kötülüğü iyilikle def’ ederler..” buyurmaktadır.
Yani: O takvâ sâhibi mü’minler, insanlık icâbı bir kusur yapmış olunca arkasından bir iyilik, bir güzel amel yaparak Cenâb-ı Hak’tan af taleb ederler. Ve birine hiddetlenince hemen mülâyim bir vaziyet alırlar. Bir kimseden bir kötü söz işitince kendileri güzel bir söz ile karşılıkta bulunurlar. Bir zulüm görseler onu affa çalışırlar. Yakınları onları ziyâret etmedikleri hâlde onlar yakınlarını ziyarette bulunurlar.
Şûrâ Sûresi 40. âyetinde de   

وَجَزٰٶا سَيِّئَةٍ سَيِّئَةٌ مِثْلُهَا فَمَنْ عَفَا وَاَصْلَحَ فَاَجْرُهُ عَلَى اللّٰهِ
     (meâlen): “Kötülüğün cezası misliyle kötülük” ise de devâmında “Fakat her kim affeder ve ıslah ederse, işte onun sevabını vermek Allah’a âit olur.” buyrulmuştur.
 mütecavize misli ile mukabeleye (haksızlığa aynı şekilde karşılığa) izin verilmesi, mutlak bir azimet değil ruhsattır. Ve kötülüğe kötülükle mukâbele için değil, zulüm ve tecâvüzü kesmek veya durdurmak için bir iyilik mahiyyetindedir. Yoksa zarara zarar ile, kötülüğe kötülük ile mukâbele câiz değildir.
Nitekim, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.): “Ya Resûlallah! Kötülükten hayır gelir mi?” diye sual olunmuş. Peygamber Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm:
“Hayır ancak hayırdan gelir, hayır ancak hayırdan gelir, hayır ancak hayırdan gelir.” buyurmuşlar.
Lisanımızda da şöyle bir darb-ı mesel vardır:
“İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kemliğe (kötülüğe) iyilik er kişinin kârıdır.” (Hak Dîni Kur’ân Dili Tefsiri)

 SAFERU’L-HAYR

Bu hayırlı ayın son çarşamba gecesi veya günü, semâvî ve arzî âfetlerden muhâfaza olunmak için iki rek‘at namaz kılınır.
Her rek‘atte 1 Fâtiha, 11 İhlâs-ı şerîf okunur. Namazdan sonra da, en az 11 istiğfâr ve 11 Salât-ı Münciye okunup duâ edilir. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)
Hicrî:   29  Safer   1438  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder