4 Nisan 2016 Pazartesi

RESÛLULLÂH’IN YEDİ TAVSİYESİ




عن مَالِكِ بْنِ نَضْرٍ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ أَرَأَيْتَ لَوْ كَانَ لَكَ عَبْدَانِ أَحَدُهُمَا يُطِيعُكَ وَلَا يَخُونُكَ وَلَا يَكْذِبُكَ وَالْآخَرُ يَخُونُكَ وَيَكْذِبُكَ قَالَ قُلْتُ لَا بَلْ اَلَّذِي لَا يَخُونُنِي وَلَا يَكْذِبُنِي وَيَصْدُقُنِي الْحَدِيثَ أَحَبُّ إِلَيَّ قَالَ كَذَاكُمْ أَنْتُمْ عِنْدَ رَبِّكُمْ عَزَّ وَجَلَّ. (حم)
مالك بن نادر ( رضى الله تعالى عنه ) آنلاتيور : بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم  كلدم بيوردلركى :"إيكى كولن اولسه ، برى صنه إطاعت أديور ، حائنلك أتميور و يالان سويلميور ، ديكرى حائنلك يابيور ، يالان سويليورلر . بونلر حقنده نه درسيك ؟ " حائنلك يابمايان ، يالان سويلمين و دوغرو سويلين بانه داها سوملى در ." ده دم . " إشته سز ده الله آززه و جلله قاطنده بويلسينز " بيوردولر ."
Mâlik bin Nadr (r.a.) anlatıyor: Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) geldim, buyurdular ki: “İki kölen olsa, biri sana itâat ediyor, hâinlik etmiyor ve yalan söylemiyor, diğeri hâinlik yapıyor, yalan söylüyor. Bunlar hakkında ne dersin?” “Hâinlik yapmayan, yalan söylemeyen ve doğru söyleyen bana daha sevimlidir.” dedim. “İşte siz de Allâh Azze ve Celle katında böylesiniz.” buyurdular.
 (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)
Hicrî: 25  Cemaz,yelâhir  1437  Fazilet Takvimi

RESÛLULLÂH’IN YEDİ TAVSİYESİ


Ashâb-ı Kirâm’dan Ebû Zer (r.a.) şöyle demiştir:
Peygamberimiz (s.a.v.) bana şu yedi şeyi tavsiye buyurdular:
• Fakirleri sevip, onlara yakınlık göstermeyi,
• (Mal, yaratılış ve dünya zînetleri husûsunda) kendimden aşağıda olanlara bakıp, benden üstün olanlara bakmamayı,
• Akrabalarım benimle alâkayı kesip cefa etseler bile onlarla alâkayı kesmemeyi,
• “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm” duâsını çok okumayı,
• Acı da olsa hakkı söylemeyi,
• Allâhü Teâlâ’nın dini uğrunda gayretimden dolayı hiç kimsenin ayıplamasından korkmamayı,
• Zarûret olmadıkça kimseden bir şey istememeyi. (Taberanî, el-Mu’cemü’l-Kebîr) 

KABİRDE MÜ’MİNİN HÂLİ

Kul kabrine konulunca iki melek gelip onu oturturlar ve “Rabbin kimdir?” derler. O “Rabbim Allâh’dır” der. “Dinin nedir?” derler, “Dinim İslam’dır” der. “Size peygamber olarak gönderilen şu zât (Muhammed Mustafâ (s.a.v.) hakkında ne dersin?” derler, “O Allâh’ın resûlüdür” der. “Onun Allâh’ın Resûlü olduğunu nereden bildin?” derler, “Kurân’ı okudum, ona îmân ettim ve onun peygamberliğini de tasdîk ettim” der.
Bunun üzerine gökten bir nidâ gelir: “Kulum doğru söyledi, ona cennet döşekleri serin, cennet elbiseleri giydirin. Cennetten bir kapı açın ki onun rüzgârı, güzel kokuları ve güzellikleri ona gelsin.”
Sonra kabri göz görebildiğince genişletilir. Yanına güzel kıyâfetli, güzel yüzlü ve hoş kokulu bir zât gelir. “Esselâmü aleyke ey veliyyullâh, müjdeler olsun. İşte bugün sana va’d olunan gündür” der.
Kul “Sen kimsin?” diye sorar. “Ben senin sâlih (iyi) amelinim” der. Kul cennetteki makamlarını görünce “Rabbim, kıyâmeti biran evvel koparıver” der. (Dürerü’l-Hisân fi’l-ba‘s ve’l-cinân, İmâm Suyûtî)
Hicrî: 25  Cemaz,yelâhir  1437  Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder