Hadîs-i Şerîf:
"Biriniz insanlara namaz kıldıracak olursa (kıraati) hafif tutsun.
Çünkü içlerinde zayıf, hasta ve yaşlı olan vardır. Tek başına namaz
kıldığında (namazını) istediği kadar uzatsın."
(Hadîs-i Şerîf, Müttefekun
aleyh)
Hicrî: 17 Şaban 1435 •Fazilet Takvim
İMAMLIĞIN EHEMMİYETİ
Farz namazları cemaatle kılmak sünnet-i müekkededir. İslam dininde cemaatle namaz kılmaya büyük ehemmiyet verilmiştir. Büyük sevaba ermek için namazları cemaatle kılmaya devam etmelidir. Cemaat ne kadar çok olursa fazilet de o mertebe çok olur. Cemaatle kılınan namazda kendisine uyulan zata imam denir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sahabe-i kirâma imamlık yapmıştır. Ondan sonra Hulefâ-i Râşidîn; Hz. Ebûbekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali (r.anhüm) imamlık yapmışlardır. İmamlığın fazileti, müezzinliğin faziletinden daha ziyadedir.
Hem imam olmak hem de müezzinlik yapmak daha büyük bir fazilettir.
İmamlığın başlıca şartları, Müslüman, bâliğ (ergen), akıllı ve erkek olmak, kıraat (namaz caiz olacak kadar âyeti ezbere düzgün okuyabilmek) ve özürlü olmamaktır.
Cemaat arasında imamlığa en layık olan fakîh yani sünneti en iyi bilendir.
Bunda denk olsalar kırâati daha güzel olan (Kur'ân okumanın hükümlerini bilen)dir.
Bunda da denk olsalar ziyade müttakî olan; haramdan kaçınandır. Bu üç vasıfta denk olsalar yaşta büyük olandır. Bunda da denk olsalar hilim, rıfk, hayâ gibi ahlâk itibarıyla daha mükemmel olandır.
Bu hususta da denk olsalar yüzce, sonra nesebce, sonra sesce, daha sonra elbisesi daha temiz olandır.
Bunların hepsinde de denk olsalar, aralarında kur'a çekilir.
Fâsık ve bidat sahibi bir kimsenin imamlığı tahrimen mekruhtur.
Çünkü fâsık din işlerinde lâubâlidir.
Şefâati, kabir azabını, hafaza meleklerini inkâr edenlerin imamlığı caiz olmaz.
Hicrî: 17 Şaban 1435 •Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder