Hadîs-i Şerîf
"Küçük günahlardan bile sakınınız. Zira onlar, kişinin aleyhine toplanıp, büyür de onu helak eder."
(Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)
Hicrî: 21 Şaban 1435 •Fazilet Takvim
BİR KURUŞ ZEKÂT BİN KURUŞTAN FAZİLETLİDİR
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri buyuruyor:
"Kişinin mallarının zekâtını vermesi, dînin zarûriyyâtından,
şartlarındandır. Zekâtını, isteyerek ve minnet kabul ederek vermek ve
bunu verilmesi icab eden kimselere ulaştırmak lazımdır. Allâhü
sübhânehû, "Benim size olan ihsan ve nimetlerimin kırk hissesinden
sadece bir hissesini fakir ve miskinlere veriniz; ben de buna mukâbil
sizlere bol sevap ve çok güzel mükâfatlar vereceğim." buyurmuştur.
Bu kadar küçük bir şeyi vermeyip cimrilik etmek çok büyük bir
insafsızlıktır, hatta isyan edip doğru yoldan çıkarak kişinin kendi
kendine zulüm etmesidir.
Bu gibi dînî hükümleri yerine getirmekte tereddüd göstermek kalbdeki
manevi hastalıktan ve dinin hükümlerini de tam olarak bilmemektendir.
Manasını kalbi ile kabul ve tasdik etmeden kelime-i şehâdeti (sadece dil ile) söylemek kâfi değildir.
Zira münafıklar da bu kelime-i şehâdeti söylerler. Kalbi ile
inanmanın alâmeti, dînin emirlerini, isteyerek ve arzu ederek yerine
getirmektir. Zekât niyetiyle bir kuruşu bir fakire vermek, başka bir
niyetle binlerce kuruş vermekten daha faziletlidir.
Zira bu, bir farzın edâsıdır, diğeri ise bir nafileyi yerine
getirmektir. Farzı edâ etmeye nisbetle nafileleri yerine getirmenin
hiçbir kıymeti
ve itibarı yoktur. Keşke nafilenin, okyanusta bir damla (kadar) hükmü olsa.
Farzları edâyı bıraktırıp nafileleri yapmaya sevk etmek, zekâtı
vermekten yüz çevirtmek melûn şeytanın hilelerindendir."
(Mektûbât-ı Rabbânî, 3/17)
(Mektûbât-ı Rabbânî, 3/17)
BEYİT:
Yarına salma fakîrin kârın,
Ne bilirsin nice olur yârın.
(Nâbî)
Ne bilirsin nice olur yârın.
(Nâbî)
Fakirin işini yarına bırakma,
Çünkü yarın ne olacağını bilemezsin
Çünkü yarın ne olacağını bilemezsin
Hicrî: 21 Şaban 1435 •Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder