Hadîs-i Şerîf, :
“Ya âlim ol veya talebe ol veya dinleyen ol veya bunları seven ol.
Beşincisi olma yoksa helâk olursun.”
(Hadîs-i Şerîf, Suyûtî,
el-Câmiu’s-Sâğîr)
Hicrî:23 Recep 1434 •Fazilet
Takvim
İLMİHÂL ÖĞRENMEK HER MÜSLÜMANA FARZDIR
Ehl-i sünnet mezhebini ve îtikâdını ehlinden öğrenip inandıktan
sonra, kötü huy ve ahlâklardan sakınacak, güzel ahlâk ile ahlâklanacak
kadar ilim sâhibi olmak, erkek, kadın bütün müslümanlara lazımdır.
Her müslüman, çoluk çocuğuna ve eşine ilmihâlini öğretip, onları dine
uymayan şeylerden korumalıdır. Emri altında bulunanlara da
ilmihâllerini öğretip, onları korumalıdır. Önce ehl-i sünnet îtikâdını,
inancını, sonra amel bilgilerini, sonra ahlâk ilmini, daha sonra da
alışveriş vb. muâmelât bilgilerini öğretmelidir. Bu bilgilere “İlmihâl”
denir. Bunları bilmek herkese farz-ı ayındır.
Çocukları daha küçükken sünnet ettirmeli, ehl-i sünnet îtikâdını;
inancını ve Kur’ân-ı Kerîm okumasını öğretmelidir. Çocuğa üzerine farz
olan amellerin farzlarını ve vâciblerini yerine getirecek ve haramlardan
sakınacak kadar ilim öğretmek farzdır. Meselâ abdest, namaz, oruç,
-zengin ise- zekât ve hac bilgilerinin öğretilmesi farzdır. Bundan sonra
geçimini temin edeceği bir iş, bir sanat öğretmelidir.
Bir sanatla uğraşıyorsa, mesleğinde harâma düşmeyecek kadar ilim
öğrenmesi farzdır. Alışveriş bilgilerini öğrenmek gibi. Çünkü bir kimse,
bu bilgileri öğrenmeden alışveriş ve ticâret yaparsa, şüphesiz harâma
düşme tehlikesi vardır.
Eğer bir şey farz veya harâm ise onun ilmini öğrenmek farzdır.
Eğer vâcib veya kerâhet-i tahrîmiye ile mekruh ise onun ilmini öğrenmek vâcibdir.
Eğer sünnet veya kerâhet-i tenzîhiye ile mekrûh ise onun ilmini öğrenmek sünnettir.
Müstehab ise onun ilmi de müstehabdır. Mübâh ise ilmini öğrenmek de mübâh olur.
İlmi ile amel eden âlimlerin meclisinde bulunmalıdır.
Ebû Hüreyre (r.a.) buyurdu ki: “Bir saat ilim meclisinde bulunup,
dînimde lâzım olanları öğrenmem, bana Kadir Gecesi’ni ihyâ etmekten daha
sevimlidir.”
Hicrî:23 Recep 1434 •Fazilet
Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder