ŞEVVÂL AYI
Şevvâl ayı, hac aylarının ilkidir.
Bayram günlerinde salavât-ı şerîfe okunmalıdır.
Bu ay içinde 6 gün nâfile oruç tutulur.
Bu oruç, Şevvâl’in 12’sinden itibaren 17. gün (dâhil) tutulduğunda “eyyâm-ı biyz” da oruçlu geçirilmiş olacağından çok büyük sevâbı vardır.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.), şevval ayından 6 gün oruç tutanların, senenin tamamını oruçlu geçirmiş olacağı müjdesini vermiştir.
(Duâ ve İbâdetler, Fazîlet Neşriyat)
Şevvâl ayı, hac aylarının ilkidir.
Bayram günlerinde salavât-ı şerîfe okunmalıdır.
Bu ay içinde 6 gün nâfile oruç tutulur.
Bu oruç, Şevvâl’in 12’sinden itibaren 17. gün (dâhil) tutulduğunda “eyyâm-ı biyz” da oruçlu geçirilmiş olacağından çok büyük sevâbı vardır.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.), şevval ayından 6 gün oruç tutanların, senenin tamamını oruçlu geçirmiş olacağı müjdesini vermiştir.
(Duâ ve İbâdetler, Fazîlet Neşriyat)
On bir ayın sültanı olan Ramazan-Şerif ayını geride bırakmış olduk.
Rabbim içersinde yapmaya calıştıgımız ibadetlerimizi kabul eylesin.O bir
bereket,rahmet.magfiret ve fazilet ayı idi.Cünkü bütün Allah
dostlarının canlarını,mallarını ve her şeyini feda ettikleri Allah
kelamı Ramazan ayında indirilmişti.Bin aydan daha hayırıı olan kadir
gecesini kadir gecesi yapan yine kur´anın o gecede indirilmiş olmasıdır.
Şimdi ise Ramazanı- şerifin bayramını yaptık Bütün Mü´min kardeşlerimizin Bayramı mübarek olsun.cennetdeki hakiki bayramlara ulaşmayı rabbim cümlemize nasip eylesin.
Ramazanı şerifden sonra Şevval ayı vardır.
Şimdi ise Ramazanı- şerifin bayramını yaptık Bütün Mü´min kardeşlerimizin Bayramı mübarek olsun.cennetdeki hakiki bayramlara ulaşmayı rabbim cümlemize nasip eylesin.
Ramazanı şerifden sonra Şevval ayı vardır.
Bu ayda mü´minlerin samimi olup olmadıkları Ramazanı şerifi
samimiyyet ile karşıladıkları veya karşılamadıkları bu ayda yapılacak
ibadetlerle ortaya çıkar.Onun içindirki bu ayda cok kiymetli altı gün
oruc vardır.Ve sünnettir.bununla alakalı çok büyük müjdeler vardır.
En´am süresinde Rabbimiz(Men caae bilhaseneti felehü aşru emsalihhe مَن جَاء بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ أَمْثَالِهَا Kim (Allah'ın huzuruna) bir hasene ile gelirse, artık onun on misli, onundur.) Buyurması ile bu fazileti bizlere ifade etmiştir.
Rasülüllah efendimizde bir hadisi şeriflerinde
( { مَنْ صَامَ رَمَضَان ثُمَّ أَتْبَعَهُ سِتًّا مِنْ شَوَّالٍ كَانَ كَصِيَامِ الدَّهْر } Kim ramazan orucunu tutar ardindan sevval ayindan alti gün daha eklerse senenin tamamini oruclu gecirmis sayilir)Buyurmakla bu hakikati ifade etmistir .
Ayeti celile ve hadisi şerifin izahı:Rabbimiz bire on verecegini ayeti celilede açıkca ifade ederek otuz ramazan her gününe on sevap verilmesi ile üç yüz gün eder.Altı günde şevval ayında oruc tutmak sureti ile atmış gün eder böylelikle 360 günün tamamını oruçlu geçirmiş sevabına nail olur. Bu ne büyük fazilettir. Rabbim yaşamayı istifade temeyi nasip eylesin.
Bunun ile alakalı şu iki hikmetli hadise.
1-Hazreti Ali kerremellhü veche Anlatıyor.Bir gün hz:fatıma hastalanmıştı kendisine bir arzusunun olup olmadıgını sordum.Fatıma canının nar istedigini söyledi.Düşündüm nar alacak parada yokdu.Sokaga çıktım bir dirhem borc aldım. Onunla çarşıdan bir tane nar aldım.yolda gelirken önüme bir fakir cıktı elimdeki narı benden istedi,kendisine baktım hasta ve fakir.düşündüm fatıma evde nar bekliyor.fakiri tercih ettim ve narı kendisine verdim.Cünkü Rabbim (Ve emmessaile fele tenher وَأَمَّا السَّائِلَ فَلَا تَنْهَرْ )Rasülüllahda (At üzerinde olsa bile Allah için isteyeni geri cevirmeyin )buyuruyor.
Adam narı alır almaz şifa ve afiyet buldu.bende elim boş oldugu halde evime döndüm.gördümkü HZ. Fatımada iyileşmiş sıhhat bulmuş.derken birisi kapıyı tıklar sen kimsin dedigimde ben selman der.Selmani Farisi.baktımki elinde bir tabak içersinde dokuz tane nar var Selmanı farisi bunu sana Allah görderdi.der.Bende dedimki eger bunu bana Allah görderdi ise bu dokuz degil on olmalı çünkü Allah bire on verecegini vaad ediyor.dedim.Selmanı farisi hazretleri evet on idi seni imtihan etmek icin birini sakladım der ve sakladıgınıda verir.
2-Süfyanı sevri hazretleri Ben üç sene mekkei mükerremede kaldım. Mekke ehlinden bir kişi her gün gelir kabeyi tavaf eder ,bana selam verir sonra giderdi.ve biribirimize iyice alıştık Bir gün bana yaklaşarak ben hastayım eger ölecek olursam beni sen yıka ve kefenle namazımı sen kıldır telkinimi sen ver ve o gece benim kabrimden ayrılma diye bana vasiyyet etti. Sonra vefat etti bende aynı şekilde yaptım.Kabirde bir an kendimden geçmişim.Hatifden bir ses duydum dediki senin onu muhafaza etmene gerek yok telkin vermenede gerek yok.Niçin diye sordum.
Yine sesde denildiki o zat Ramazan orucunu tutup Şevval orucunuda tuttu denildi.Kalktım abdest aldım namaz kıldım.O gece aynı rü´ya üç defa tekrar etti. Bende anladımki bu rahmanidir.oradan ayrıldım.
Görülüyorki çok degerli ve bize çok şey kazandıracak bir ibadettir.Allah yaşamayı nasip etsin.
Rasülüllah efendimizin Bir hadisi şerifinde.Allah arz ve semayı şevval ayından altı günde yarattı Kimki şevval ayından altı gün oruc tutarsa Yarattıgı mahlükatın adedince o kişi için sevap yazar.mahlükatın adedince günahını af eder ve mahlükatın adedince derecesini yükseltir.
En´am süresinde Rabbimiz(Men caae bilhaseneti felehü aşru emsalihhe مَن جَاء بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ أَمْثَالِهَا Kim (Allah'ın huzuruna) bir hasene ile gelirse, artık onun on misli, onundur.) Buyurması ile bu fazileti bizlere ifade etmiştir.
Rasülüllah efendimizde bir hadisi şeriflerinde
( { مَنْ صَامَ رَمَضَان ثُمَّ أَتْبَعَهُ سِتًّا مِنْ شَوَّالٍ كَانَ كَصِيَامِ الدَّهْر } Kim ramazan orucunu tutar ardindan sevval ayindan alti gün daha eklerse senenin tamamini oruclu gecirmis sayilir)Buyurmakla bu hakikati ifade etmistir .
Ayeti celile ve hadisi şerifin izahı:Rabbimiz bire on verecegini ayeti celilede açıkca ifade ederek otuz ramazan her gününe on sevap verilmesi ile üç yüz gün eder.Altı günde şevval ayında oruc tutmak sureti ile atmış gün eder böylelikle 360 günün tamamını oruçlu geçirmiş sevabına nail olur. Bu ne büyük fazilettir. Rabbim yaşamayı istifade temeyi nasip eylesin.
Bunun ile alakalı şu iki hikmetli hadise.
1-Hazreti Ali kerremellhü veche Anlatıyor.Bir gün hz:fatıma hastalanmıştı kendisine bir arzusunun olup olmadıgını sordum.Fatıma canının nar istedigini söyledi.Düşündüm nar alacak parada yokdu.Sokaga çıktım bir dirhem borc aldım. Onunla çarşıdan bir tane nar aldım.yolda gelirken önüme bir fakir cıktı elimdeki narı benden istedi,kendisine baktım hasta ve fakir.düşündüm fatıma evde nar bekliyor.fakiri tercih ettim ve narı kendisine verdim.Cünkü Rabbim (Ve emmessaile fele tenher وَأَمَّا السَّائِلَ فَلَا تَنْهَرْ )Rasülüllahda (At üzerinde olsa bile Allah için isteyeni geri cevirmeyin )buyuruyor.
Adam narı alır almaz şifa ve afiyet buldu.bende elim boş oldugu halde evime döndüm.gördümkü HZ. Fatımada iyileşmiş sıhhat bulmuş.derken birisi kapıyı tıklar sen kimsin dedigimde ben selman der.Selmani Farisi.baktımki elinde bir tabak içersinde dokuz tane nar var Selmanı farisi bunu sana Allah görderdi.der.Bende dedimki eger bunu bana Allah görderdi ise bu dokuz degil on olmalı çünkü Allah bire on verecegini vaad ediyor.dedim.Selmanı farisi hazretleri evet on idi seni imtihan etmek icin birini sakladım der ve sakladıgınıda verir.
2-Süfyanı sevri hazretleri Ben üç sene mekkei mükerremede kaldım. Mekke ehlinden bir kişi her gün gelir kabeyi tavaf eder ,bana selam verir sonra giderdi.ve biribirimize iyice alıştık Bir gün bana yaklaşarak ben hastayım eger ölecek olursam beni sen yıka ve kefenle namazımı sen kıldır telkinimi sen ver ve o gece benim kabrimden ayrılma diye bana vasiyyet etti. Sonra vefat etti bende aynı şekilde yaptım.Kabirde bir an kendimden geçmişim.Hatifden bir ses duydum dediki senin onu muhafaza etmene gerek yok telkin vermenede gerek yok.Niçin diye sordum.
Yine sesde denildiki o zat Ramazan orucunu tutup Şevval orucunuda tuttu denildi.Kalktım abdest aldım namaz kıldım.O gece aynı rü´ya üç defa tekrar etti. Bende anladımki bu rahmanidir.oradan ayrıldım.
Görülüyorki çok degerli ve bize çok şey kazandıracak bir ibadettir.Allah yaşamayı nasip etsin.
Rasülüllah efendimizin Bir hadisi şerifinde.Allah arz ve semayı şevval ayından altı günde yarattı Kimki şevval ayından altı gün oruc tutarsa Yarattıgı mahlükatın adedince o kişi için sevap yazar.mahlükatın adedince günahını af eder ve mahlükatın adedince derecesini yükseltir.
Şevval ayında oruç
Sual: Ramazandan sonra, şevval ayında oruç tutmanın önemi nedir?
CEVAPHer zaman oruç tutmak sevabdır. Hadis-i şerifte, (Oruç, Cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır) buyuruldu. (Buhari)
Şevval ayında tutulan orucun çok sevabı vardır. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ramazandan sonra şevval ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur.) [Taberani]
(Ramazan orucuyla şevvalde de 6 gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş sayılır.) [İbni Mace]
(Ramazan ayı orucu on aya, ramazandan sonra tutulan 6 gün oruç da iki aya mukabil olur ki, böylece bir yıl oruç tutma sevabına kavuşulur.) [İbni Huzeyme]
Bazı âlimler, bu 6 gün orucun vakit geçirmeden, bayramdan sonra hemen tutulmasının iyi olacağını bildirmişlerdir. Aralıklı tutmak da caizdir. Kazaya niyet ederek tutmalı. Şevval ayında ve başka zaman tutulan nafile veya kaza oruçlarını pazartesi ve perşembe günleri tutmak daha iyidir. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ameller, pazartesi ve perşembe günleri arz olunur. Ben de amelimin oruçluyken arz olunmasını isterim.) [Tirmizi]
(Pazartesi ve perşembe, günahların affedildiği gün olduğu için oruç tutuyorum.) [Müslim]
(Cennetin kapıları pazartesi ve perşembe günleri açılır.) [Müslim]
Sual: Şevval ayına girdik. 6 gün orucuna başladım. Ramazanda âdet olduğum zaman tutamadığım oruçlarım oldu. 7 gün tutamadım. 6 günlük oruç diğerinin yerine geçer mi? Yoksa 13 gün oruç tutmam mı gerekiyor?
CEVAPAltı gün orucu tutarken kazaya da niyet ederseniz hem kazanız ödenmiş olur, hem de Şevval ayında oruç tutma sevabına kavuşmuş olursunuz. 7 gün kaza tutarsanız borcunuz kalmaz.
Sual: Şevval ayında tutulan altı gün orucu (kaza ve nafile oruca niyet ederek) peş peşe tuttuk. Kimisi Pazartesi-Perşembe tutulması gerektiğini söylediğinde kötü bir niyet olmadan, bir an önce tutmak manasında (Altı gün orucu bir an önce tutup kurtulalım) dediğimiz oldu. Bir mahzuru var mı?
CEVAP Oruç tutan adamın kötü niyeti olur mu? Siz onu kendinize bir görev hissettiğiniz için öyle dediniz. Namaz için de aynı şey söylenir. (Hele şu namazı bir an önce kılalım veya önce namazı kılalım da kurtulalım) demek küfür olmaz. Çünkü borçtan bir an önce kurtulmak demektir.
Sual: Biz komşularla altı gün oruçlarımızı tuttuk. Bir hanım, kadınların tutması gereken bir borcu varsa, bu altı gün nafile orucu tutamaz dedi. Bu doğru mu?
CEVAP Oruç tutabilir. Çünkü ikinci ramazana kadar borcunu ödeyebilir. Ama bu altı günleri tutarken kazaya da niyet ederse hem bugünlerde oruç tutmuş olur hem de kazasını ödemiş olur.
Sual: Şevval ayında tutulan 6 gün oruç, şevval ayı içerisinde hangi gün olursa olsun tutulabilir mi?
CEVAP Evet, 30 gün içinde altı gün oruç tutulur.
Sual: Ben 6 gün orucuna başladım. İkincisini bugün tutacağım. Ancak dün gece biraz uykulu idim, yemeği yiyip yattım. Sabah kalktığımda niyet etmediğimi hatırladım. Ancak gece yatarken hanımıma "ben sahura kalkacağım yarın ve diğer günler (14-15. günler de) oruç tutacağım dedim. Böyle yapmam niyet yerine geçer mi?
CEVAP Sahura kalkıyor hem de yemek yiyorsunuz. Bu niyet yerine geçer. Hatta acele edip, vakit bitmeden şunu içeyim şunu da yapayım deniliyor, bunlar da niyettir.
Şevval ayında oruç tutmak
Sual: Hilal gözetilmeden takvimlere göre ramazan ve bayram yapılan günlerde, Ramazandan sonra iki gün oruç tutmak gerekiyor. Bir de hayz halinde tutulmayan oruçlar oluyor. Şevval ayında altı gün nafile oruç tutmak da çok sevabdır. Kaza namazları kılarken, nafile namazlara da niyet edildiği gibi, kaza oruçlarını tutarken, hem Şevval ayı orucuna, hem de kaza orucuna birlikte niyet edilebilir mi?
CEVAP Evet, öyle niyet edilir. Şevval ayında kaza orucu tutarken, Şevval orucuna ayrıca niyet edilmese bile, yine Şevval ayında tutulması çok sevab olan nafile oruçlar da, tutulmuş olur. Peygamber efendimiz, Muharremin 9 ve 10. günleri nafile oruç tuttuğu için bize sünnet olmuştur. Yine Peygamber efendimizin, her Arabî ayın 13, 14 ve 15. günleri ve kurban bayramı arefesinde nafile oruç tuttuğu olurdu. Resulullah efendimiz, bu günlerde nafile oruç tuttuğu için, o günlerde bizim oruç tutmamız da müstehab olmuştur. Bu günlerde kaza orucu tutarken, sünnet veya müstehab denmese de, Peygamber efendimiz, o günlerde oruç tuttuğu için, sünnet veya müstehab da yerine gelmiş olur.
Bildirilen günlerde nafile oruç tutarken kazaya da niyet etmeli, yani (İlk kazaya kalan Ramazan orucumu tutmaya) demelidir. Kaza orucumuz olmasa bile, böyle niyet etmenin hiç mahzuru olmaz. Kazamız yoksa zaten nafile olur. Mübarek günlerde, oruç tutarken her zaman kazaya niyet etmeliyiz.
Şevvalde 6 gün oruç
صيام
ست من شوال
وهي
ستة أيام من شهر شوال، ويُسَنُّ فيها الصيام باتباع رمضان لمن أتمه ويجوز الصيام في
أوله وفي أوسطه وفي آخره متتابعة أو متفرقة بعد القضاء لمن كان عليه قضاء من رمضان
ويصبح صائمها بعد رمضان كأنما صام الدهر كله، عَنْ أَبِي أَيُّوبَ الأَنْصَارِيِّ رضي
الله عنه أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ:" مَنْ
صَامَ رَمَضَانَ ثُمَّ أَتْبَعَهُ سِتًّا مِنْ شَوَّالٍ كَانَ كَصِيَامِ الدَّهْرِ
" [رواه مسلم].
Sual: Ramazan-ı şerifin ve bayramın başlaması hilalin gözetlemesiyle tespit edilmediği için, ramazandan sonra 2 gün kaza orucu tutmak gerekiyor. 6 gün de şevvalde oruç tutuluyor. Hepsi 8 mi ediyor, yoksa 6 gün tutulsa, hem 2 gün kaza orucu hem de şevvalde 6 gün oruç tutulmuş olur mu?
CEVAP Şevvalde 6 gün kaza orucu tutulsa, ramazandan sonra 6 gün oruç tutmak gerektiği için, bu ayda 6 gün oruç tutulmuş olur. İkisi ramazan orucunun kazası diyerek 8 gün oruç tutmak gerekmez. En az bire on sevab verildiği için, bir ay ramazanda oruç tutan 300 gün, şevvalde de 6 gün oruç tutan 60 gün oruç tutmuş gibi olacağı, yani bütün yıl oruç tutmuş sayılır. Diyelim ramazanda tuttuğumuz 30 gün orucun ikisi isabet etmese, ikisini sonra kaza etmiş oluyoruz. Ramazan diye tuttuğumuz 2 gün normal nafile olur. 4 gün de şevvalde tutulunca yine 6 gün tutulmuş oluyor.
Ramazan-ı Şerif’ten sonraki şevval ayında oruç
tutmak öteden beri sevimli bir adet olarak gelmiştir.Bir ay boyunca
oruca alışmış olan insanlar, şevval ayında da altı gün oruç tutmaya
büyük bir ilgi göstermiş, hatta teravih gibi sıcak bir ilgiyle şevval
ayı orucunu sürdüre gelmişlerdir… Elbette bu sıcak ilgi sebepsiz
değildir. Nitekim Efendimiz (sas) Hazretleri, şevval ayı orucunun bir
sene oruç tutmuş gibi sevaba vesile olacağını duyurmuş, bu yüzden de bir
ay Ramazan orucu tutanlar, şevvalde altı gün oruç tutmakla bütün seneyi
oruçlu geçirmiş olma sevabını kaçırmak istememişlerdir. Bu konudaki
hadisi ve yorumunu şöyle ifade edebiliriz:
{ من صام رمضان ثم أتبعه ستاً من شوال كان كصيام الدهر }
“Kim oruçla geçirdiği Ramazan ayından sonraki şevvâl ayında altı gün oruç tutarsa, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi olur!.”Demek ki, bir aylık Ramazan orucundan sonra şevvâlde de altı gün oruç tutarak orucunu otuz altıya çıkaran kimse, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevap almaktadır.
Âlimlerimiz, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi sevap almanın izahını şöyle yapmaktalar:
Ramazan boyunca oruç tutan insan her orucuna on sevap almışsa yekûnu üç yüz eder. Şevvâl ayında tuttuğu altı orucuna da onardan altmış sevap alınca, eder üç yüz altmış. Yani bir sene.. Dolayısıyla hadîsin işaret ettiği sırra nâil olur. Bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi mânevî kazanç elde edebilir..
Aslında bu gibi mânevî konularda esas olan, o işi ihlasla yapmak, büyük bir gönül arzusu ile talip olmak mühimdir. Bâzen öyle oruçlar olur ki, tutanın gönlünde beslediği derin ve sâfî ihlas yüzünden 360 gün değil, belki 360 senelik nâfile oruç sevabını alabilir.. İhlas ile kim ne isterse Rabbimiz onu verebilir. Bu bir niyet ve yorum meselesidir.
Tıpkı yolun kenarına uzaklardan bir taşı yuvarlayarak güç bela getirip yerleştiren adamla, bu taşı oradan aynı güçlükle uzaklaştıran bir başka adamın niyeti ve yorumu gibi.
- Çölün ortasında yaşlı bir adam yolda giderken
bineğine binmek istese, üzerine çıkıp da hayvana binebileceği yüksek bir
yer yoktur. Öyle ise şu taşı yuvarlayıp yolun kenarına getireyim de,
yolda gitmekte olan yaşlı ve çocuklar hayvanlarına binmek istediklerinde
taşın üstüne çıkıp bineklerinin üzerine kolayca atlasınlar, sevabı da
bana olsun. Adamın bu hâlis niyetine bakan Rabbimiz ondan razı olmuş,
istediği sevabı ihsan eylemiş.
Böyle güzel niyetle getirilen taşı oradan öfke ile yuvarlayıp uzaklaştıran adam ise şöyle düşünmüş:
- Bu taşı buraya getiren kimse ne kadar da yanlış bir iş yapmış. Hiç düşünmemiş ki, gözleri görmeyenler, karanlıkta fark edemeyenler taşa takılıp yere düşerler. Şu taşı buradan uzaklaştırayım da kimse takılıp yere düşmesin, sevabı da bana olsun. ..
İşte bu adam da taşı buradan uzaklaştırdığından dolayı Allah rızasını kazanmış, ümit ettiği sevaba nail olmuş.. Her ikisinde de niyet hâlis, yorum makul…
Biz de sâfi bir niyetle altı gün orucumuzu tutarsak, belki Rabbimiz bu niyetimize, bu bağlılığımıza bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevaplar ihsan edebilir, hatâlarımızı affedebilir.. Rabbimizin hudutsuz rahmetine kimse sınır çizemez. Kimse kendi cimriliğini O’ na da şâmil kılamaz.
Bu orucun arka arkaya olması şart değildir. Şevvâl ayı içinde olması yeterlidir.
Bir de Ramazan içinde tutulamayan oruçlar varsa, önce o borç olanı tutmak da makul ve meşru olur. Bir an önce borçtan kurtulmayı düşünmek elbette çok yerindedir. Ancak borcu sonra da tutabilirim diye de düşünebilir.. Bu bir tercih meselesidir. Her ikisi de caizdir.
Bir diğer husus da, şevval ayında iki bayram arası nikah yapılmaz iddiası vardır ki, artık bu batıl iddia etkisini kaybetmektedir. Çünkü Aişe validemizin nikahı şevvalde olmuş, yani iki bayram arasında yapılmış, ne uğursuzluk, ne de bir başka dinî yasak söz konusu olmuştur. Bu yanlış yorum şuradan da gelmiş olabilir. Şayet bayram cuma gününe rastlarsa, bayram namazı ile cuma namazı arası iki bayram namazı arasıdır. Böylesine dar bir vakte nikahı sıkıştırmayın, iki bayram namazının dışında yapın nikahınızı, tavsiyesini, Ramazan ve Kurban Bayramı arası gibi geniş zamana yayanlar, böyle bir yanlış anlamaya sebep olmuşlardır,
Bir Menkîbe
Süfyanı Sevri anlatıyor:
- Ben Mekke-i Mükerreme’de üç sene oturdum. Mekkelilerden bir kimse her gün Harem-i şerife gelir, tavaf eder, namaz kılar ve sonra bana selam verip giderdi. Ben bu kimse ile tanıştım. Bir gün o kimse beni yanına çağırdı. Bana dedi ki:
-Ben öldüğüm vakittekendi elinle beni yıka,
namazımı kıl ve defneyle. O gece beni terk etmeyip kabrimde gecele.
Mükireyn suali anında bana Tevhid’i telkin et!, dedi.
Ben de o kimsenin istediklerini yapmayı kabul
ettim. Bana emrettiğinin aynını yaptım: Kabrinde geceledim. O gece uyku
ile uyanıklık arasında iken :
-Ya Süfyan! Beni korumaya ve senin telkinine ihtiyaç kalmadı, diye bir ses işittim.
O zaman:
-Ne sebeple bu lütfa eriştin, diye sordum
Bana cevap olarak:- Ramazan-ı Şerifin orucunu tutup Şevval’den altı gün daha eklemem sebebiyle, dedi.
O zaman ben uyandım. Yanımda kimseyi göremedim.
Abdest aldım, namaz kıldım, uyudum; böylece üç kere gördüm. Bildim ki bu
Rahmanîdir; şeytandan değildir. O zaman da kabrin yanından ayrıldım ve
“Ya Rabbi! Beni Ramazanın orucuna ve Şevval’den altı gün orucuna
muvaffak kıl” diye dua ettim. Allahü Teala Hazretleri beni de muvaffak
kıldı"SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder