12 Ağustos 2012 Pazar

Namazlardan sonra Tesbihin (Tesbih,Tahmid,Tekbir ve Tehlilin) fazileti


مين تيجى تلتزم معانا بالطاعات(أذكار .صلاه.صوم.قران.قيام.صلة رحم...)الجزء7



 بيان كيفية التسبيح بعد كل صلاة


Namazlardan sonra okuduğumuz Tesbihin (Tesbih,Tahmid,Tekbir ve Tehlilin) fazileti

“Bir gün, başta Hz. Ebû Zerr (r.a.) olmak üzere, muhâcirlerin fakir olanları Sevgili Peygamberimiz’e (s.a.v.) gelerek şöyle dediler:
           
 Yâ Resûlellah, varlık sahipleri yüksek dereceleri ve daimî nimetleri alıp gittiler. Çünkü onlar da bizim gibi namaz kılıyor, oruç tutuyor; ayrıca bizden fazla olarak sadaka veriyorlar. Biz ise veremiyoruz. Onlar köle âzâd ediyor, biz edemiyoruz.
Ashâbından bunları dinleyen Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.), onların gönlünü şu mübarek ve müjdeli sözleriyle aldı:
      

Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem hiç kimse sizden faziletli olamaz. Meğer ki sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. 

 Her namazdan sonra 33 kere ‘sübhânallâh’, 33 kere ‘el-hamdülillâh’, 33 kere ‘Allâhü ekber’ dersiniz, tamamı 99 eder. Yüzüncüde, “Allâhü ekber Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît. Ve hüve hayyün lâ yemût. Biyedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr’ dersiniz; günahlarınız, denizin köpüğü kadar da olsa, affolunur.” (1)


Tesbihlerden önce Âyetü’l-Kürsî okunur. Taberânî’nin (rh) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerifte, “Kim her farz namazın peşinden Âyetü’l-Kürsî’yi okursa, diğer namaza kadar Allâh’ın zimmetinde olur” buyrulmuştur. Hatta bununla beraber İhlâs-ı şerif ve Muavvezeteyn (Felak ve Nâs) sûrelerinin de okunacağına dair deliller vardır. Nitekim Fahr-i âlem Efendimiz (s.a.v.), Ebû Ümâme’den (r.a.) rivâyet edilen bir haberde şöyle buyurmuşlardır:

Kim ki her farz namazın peşinden Âyetü’l-Kürsî ile İhlâs sûresini okursa, onun cennete girmesine ölümden başka bir şey mâni olamaz.” (2)
 
Ukbe bin Âmir (r.a.) de, "Resûlüllah bunu her namazın sonunda, Felak ve Nâs sûreleri ile birlikte okumamı emretti” demiştir.

Ulemâdan bazıları, “Bu sûrelerin okunmasında, bir namazdan diğer namaza kadar kötülüklerin def‘edilmesi hususunda büyük sır vardır” diyerek, bunun sebep ve hikmetine dikkat çekmişlerdir.


Cem‘u’l-Fevâid’de nakledildiğine göre, Hz. Ali (r.a.), hayatında namazların arkasındaki tesbihleri hiçbir vakit terk etmemiş; sadece Sıffîn Harbi gecesinde bir veya iki namazın arkasında, zarûret hâlinde/mecbur kaldığı için terk etmiştir.


Namazdan sonra yapılan bu Tesbih (Sübhânallâh)Tahmid (Elhamdülillâh)
ve Tekbir (Allâhü ekber)‘lerin ve Tehlil‘ ((Allâhü ekber,) Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît. Ve hüve hayyün lâ yemût. Biyedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr) in sessizce yapılması sünnettir. 

Çünkü, Asr-ı Saâdet’te ve Hulefâ-i Râşidîn devrinde zikir ve duâ sesli olarak yapılmazdı. Ancak cemaat câhil olursa öğreninceye kadar seslice, öğrendikten sonra gizlice yapılmalıdır. (3)

İbn Âbidîn rahımehüllah muhallet eseri Reddü’l-Muhtar’da diyor ki:
“Namazdan sonra Âyetü’l Kürsî, İhlâs, Felâk ve Nâs sûrelerini okuyup, 33’er kere Sübhânallah, Elhamdülillah, Allâhü ekber demek, yüzüncüde Tehlil getirip (Allâhü ekber, Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît. Ve hüve hayyün lâ yemût. Biyedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr)duâ etmek ve duâyı ‘Sübhâne Rabbike Rabbi’l-ızzeti ammâ yesıfûn. ve selâmün ale’l-mürselîn ve’l-hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn’ ile bitirmek müstehaptır.”


Hâsılı;Bütün bunlar, iki cihan serveri Efendimiz’in (s.a.v.) sünnetidir; bazılarının, “bid‘at ve uydurmadır, Hz. Peygamber’in uygulamasında bunlar yoktur…” gibi eveleyip-gevelemeleri, tamamen zırvadan ibarettir. Zırva ise, atalarımızın tabiriyle te’vil götürmez. O bakımdan bu gibi sözlere kulak asmayıp, duadan önce, yukarıda anlatılan Tesbih (Sübhânallâh)Tahmid (Elhamdülillâh) ve tekbir (Allâhü ekber)leri belirtilen adetlere göre okumak, ardından da Tehlil ((Allâhü ekber,) Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît. Ve hüve hayyün lâ yemût. Biyedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr) getirmeyi ihmâl etmemek gerekir. Sünnete uygun olan tatbikat budur.

DİPNOTLAR
(1) Müslim, Sahih, Mesâcid 146; Muhammed ibn Isma’il Es-San’ani, Sübülü’s-Selâm, 1, 198.
(2) Muhammed b. İsma’il es-San’ani, a.g.e., 1, 120.
(3) İbn Hacer el-Heytemi, el-Fetâvâ’l-Kübrâ, 1, 158.


MÜEZZİNLİK DUALARI

Farz, vacip, sünnet ve nafileden yani her namazdan sonra, selamı müteakip 

اللّهُمَّ أَنْتَ السَّلامُ، وَمِنْكَ السَّلامُ، تَبارَكْتَ يا ذا الجَلالِ وَالإِكْرامِ
"Allahümme ente’s-selam ve minke’s-selam tebarekte ya ze’-lcelali ve’l-ikram" denir.
Manası:"Allah'ım! Sen her türlü noksanlıklardan berisin, Selamet ancak sendendir. Ey celal ve ikram sahibi Allahım, sen mübareksin"

 Namaz tamam olduktan sonra:

عّلى رَسُولِناَصَلَوَتْ
 "Alâ Rasulina salavat" denir

Anlamı:"Peygamberimiz üzerine salavat" (getirin) anlamında söylenir.

Bundan sonra: 


سُبْحَانَ اللَّهِ ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ ، وَلا إِلَهَ إِلا اللَّهُ ، وَاللَّهُ أَكْبَرُ ، وَلا حَوْلَ وَلا قُوَّةَ إِلا بِاللَّهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ " .
"Sübhânellâhi vel'hamdü lillâhi ve la ilâhe illellâhü vellâhü ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ bilâhil'aliyyi'l-azîm" "

Manası:"Allahı bütün noksan sıfatlardan tanzih eder, kemal sıfatlarla muttasıf olduğunu kabul ederim. Bütün hamd ve şükürler Allah'adır. Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur. (Günahtan kaçmaya) kuvvet ve (İbadet yapmaya) kudret ancak Allah’ın yardımı iledir.

Bundan sonra: Euzü-Besmele ile " Âyetü’l Kürsî, İhlâs, Felâk ve Nâs " sûreleri okunur. .



( أعوذ بالله العظيم من الشيطان الرجيم )
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
اللّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ


بسم الله الرحمن الرحيم 
 قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ، اللَّهُ الصَّمَدُ، لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ، وَلَمْ يَكُن لَّهُ كُفُوًا أَحَدٌ

بسم الله الرحمن الرحيم 
قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ، مِن شَرِّ مَا خَلَقَ، وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ، وَمِن شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِ، وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ

بسم الله الرحمن الرحيم  
قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ، مَلِكِ النَّاسِ، إِلَهِ النَّاسِ، مِن شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ، الَّذِي يُوَسْوِسُ فِي صُدُورِ النَّاسِ، مِنَ الْجِنَّةِ وَ النَّاسِ} بَعْدَ كلِّ صلاةٍ}

 
Âyetü'l-Kürsî

„Bismillâahi'r -rahmâani'r-rahiym

Allâahü lâaa ilâahe illâa hüvel hayyul kayyüum
Lâa te'huzühüü sinetüv velâa nevm
Le hüü mâa fissemâavâati ve mâa fil ard
Men zellezii yeşfeu indehüü illâa bi iznih
Ya'lemü mâa beyne eydiyhim vemâa halfehüm
Velâa yühiytuune bişey im min ilmihii illâa bi mâa şâaaae
Vesia kürsiyyühüs semâavâati vel erda
Velâa yeüüdühüü hifzuhümâa
Ve hüvel aliyyül aziym.“


Meali:
Allâh odur ki, kendiden başka ilah yoktur. O hay ve kayyumdur. Kendisini ne uyku yakalar ne de uyuklama... Semâvat ve arzda bulunanlarin hepsi onundur. Onun izni olmadan katında hiçbir kimse şefaat edemez. O kullarının yapmakta olduklarını ve önceden yaptıklarını bilir. Onun ilminden ancak dilediklerini kavrayabilirler. Onun kürsisi gökleri ve yeri kucaklayacak kadar vâsi'dir. Bunları muhafaza ona agır da gelmez. O, çok yüce, çok büyüktür.“


Sonra sırasıyla:



”سُبْحانَ اللهِ،
 الحَمْدُ للهِ، 
اللهُ أكْبَرُ 
 (ثلاثاً وثلاثين)

"Sübhânellâh        "33 kere . "Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih ederim."

" Elhamdü lillâh      "33 kere  "Her türlü övgü Allah'a mahsustur."

"AlIâhü Ekber        " 33 kere "Allah en büyüktür." denilir.
Bunların peşinden:

"AlIâhü Ekber"
لا إله إلا الله وحده لا شريك له ، له الملك وله الحمد يحيي ويميت وهو حي لا يموت بيده الخير وهو على كل شيء قدير
"Lâ ilâhe illellâhü vahdehû la şerike leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü yuhyi ve yümiyt vehüve hayyün la yemüt biyedihil hayr ve hüve alâ külli şey'in kadîr"
Manası: "Allahtan başka ilah yok… O Tekdir ortağı yoktur Mülk onun,Hamd ona mahsus, diriltir ve öldürür O ölmez  diridir Hayır onun eliyledir,O her şeye kadirdir.  

 ve dua edilir. 
التسبيح بعد الصلاة
بيان كيفية التسبيح بعد كل صلاة

السنة بعد صلاة الفريضة أن يقول : بعدالفجر والظهر والعصر والمغرب والعشاء  – اللهم أنت السلام ، ومنك السلام ، تباركت يا ذا الجلال والإكرام . أول ما يسلم الإمام والمنفرد والمأموم ، كل واحد إذا سلم يقول : اللهم أنت السلام ومنك السلام ، تباركت يا ذا
الجلال والإكرام .

Sünnet olan farz namazdan sonra  (Sabah Ögle İkindi Akşam ve Yatsı dan sonra)
Namazı bitirdikten sonraki tesbihat şöyle yapılır;
"Allahumme entesselamu ve minkesselam, tebarekte ya zel celali vel ikram." denilir. İster İmamla İster münferit (tek) İster sonradan imama uysun selam verdigi zaman "Allahumme entesselamu ve minkesselam, tebarekte ya zel celali vel ikram." denilir.

ثم الإمام ينصرف إلى الناس بعد هذا ، ينصرف الإمام إلى الناس ويعطيهم وجهه ، ثم يقول بعد ذلك الإمام والمنفرد والمأموم :

قال : لا إله إلا الله وحده لا شريك له ، له الملك وله الحمد يحيي ويميت وهو حي لا يموت بيده الخير وهو على كل شيء قدير مرة واحدة  ويستحب بعد هذا كله أن يقول:

قال حبيبنا صلى الله عليه وسلم (من سبح الله في دبر كل صلاة : سبحان الله ، والحمد لله ، والله أكبر . ثلاثا وثلاثين مرة . هذه تسعة وتسعون ثم يقول : بعد ذلك تمام المائة :  الله أكبرلا إله إلا الله وحده لا شريك له ، له الملك وله الحمد يحيي ويميت وهو حي لا يموت بيده الخير وهو على كل شيء قدير
ثبت عن النبي صلى الله عليه وسلم أنه قال : من فعل هذا غفرت له خطاياه وإن كانت مثل زبد البحر هذا فضل عظيم ، ويستحب للمؤمن والمؤمنة جميعا

Her namazdan sonra 33 kere ‘sübhânallâh’, 33 kere ‘el-hamdülillâh’, 33 kere ‘Allâhü ekber’ dersiniz, tamamı 99 eder. Yüzüncüde, “Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît. Ve hüve hayyün lâ yemût. Biyedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr’ dersiniz; günahlarınız, denizin köpüğü kadar da olsa, affolunur.”


ويقول النبي صلى الله عليه وسلم : الصلوات الخمس ، والجمعة إلى الجمعة ، ورمضان إلى رمضان مكفرات ما بينهن إذا اجتنبت الكبائر ويستحب أيضا للمؤمن والمؤمنة بعد كل صلاة مع ما تقدم أن يقرأ آية الكرسي : ، هذه آية الكرسي ينبغي حفظها ، الرجل والمرأة ، كل واحد ينبغي حفظها ، - يعني نعاس

يقرؤها المؤمن والمؤمنة بعد كل صلاة ، ثم يأتي بآية الكرسي : ثم يأتي : بـ : والمعوذتين

[صحيح مسلم]
الدعاء العظيم علمه النبي صلى الله عليه وسلم الصديق رضي الله عنه ، والدعاء الأول : اللهم أعني على ذكرك ، علمه معاذا ، وهكذا جاء في الأحاديث الصحيحة عن سعد بن أبي وقاص رضي الله عنه أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يقول في آخر الصلاة :

 اللهم إني أعوذ بك من البخل ، وأعوذ بك من الجبن ، وأعوذ بك أن أرد إلى أرذل العمر ، وأعوذ بك من فتنة الدنيا ، وأعوذ بك من عذاب القبر

وروي عن النبي صلى الله عليه وسلم أنه كان يقول في آخر الصلاة : اللهم اغفر لي ما قدمت وما أخرت ، وما أسررت وما أعلنت ، وما أسرفت ، وما أنت أعلم به مني ، أنت المقدم وأنت المؤخر ، لا إله إلا أنت هذه الدعوات المأثورة أفضل من غيرها ، وإذا دعا الإنسان بدعوات أخرى لصالحة لحاجته فلا بأس ، كأن يقول : اللهم اقض ديني ، اللهم أصلح ذريتي ، اللهم أصلح زوجتي ، اللهم وفقني لما فيه رضاك ، اللهم اهدني سواء السبيل ، اللهم ألهمني رشدي ، وأعوذ بك من شر نفسي . إلى غير هذا مما يدعو به من الدعوات الطيبة لا بأس ، ومن الدعاء : اللهم

"SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder