قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا الْتَقَى الْمُسْلِمَانِ فَسَلَّمَ أَحَدُهُمَا عَلَى صَاحِبِهِ كَانَ أَحَبُّهُمَا إِلَى اللهِ أَحْسَنَهُمَا بِشْرًا بِصَاحِبِهِ، فَإِذَا تَصَافَحَا أَنْزَلَ اللهُ عَلَيْهِمَا مِائَةَ رَحْمَةٍ، لِلْبَادِئِ تِسْعُونَ وَلِلْمُصَافَحِ عَشَرَةٌ. (فيض)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : إكى مسلمان قارشلاشب برى ديكرينه سلام ورديكى زمان ؛ بو إكسندن ، الله تعالى ، يه أك سوكلى اولانى ، آرقداشنه كولر يوزلى اولانيدر . بونلر مصافحه يابطقلرى زمان إسه الله تعالى ، اونلره يوز رحمت إنديرير . دوقسانى إلك سلام وريب ألنى اوزاتانن ، اونى ده مصافحه يابلانندر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İki Müslüman karşılaşıp biri diğerine selâm verdiği zaman; bu ikisinden, Allâhü Teâlâ’ya en sevgili olanı, arkadaşına güler yüzlü olanıdır. Bunlar musâfaha yaptıkları zaman ise Allâhü Teâlâ, onlara yüz rahmet indirir. Doksanı ilk selâm verip elini uzatanın, onu da musâfaha yapılanındır.”
(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî: 29 Rebîulâhir 1447 Fazilet Takvim
SELÂM, ÂDEM ALEYHİSSELÂM’DAN BERİ SÜNNETTİR
Müminler, birbirleri ile karşılaştıkları zaman selam verirler. Selam vermek ve almak, karşısındakinin ömrünün hayırlı ve bereketli olması için dua etmektir.
Selâmı, ilk olarak veren, Âdem aleyhisselâm’dır.
Tâbiîn’den Vehb bin Münebbih rahimehullâh şöyle rivâyet etmiştir: Âdem aleyhisselâm, Cennet’te, Sevgili Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in nûrunun parlaklığını görünce, Cenâb-ı Hakk’a onun ne olduğunu suâl etti.
Allâhü Teâlâ, “O, senin evlatlarından Muhammed’in nûrudur. Bütün peygamberler, onun sancağı altında toplanacaklardır.” buyurdu.
Bunu duyan Âdem aleyhisselâm, o nuru dâima görmek arzusunda bulundu. Bunun üzerine Sevgili Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in mübarek nûru, Âdem aleyhisselâm’ın şehâdet (yahut baş) parmağının ucunda parlamaya başladı. O, bu nuru görünce selamladı. Allâhü Teâlâ da, Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem adına, bu selâma karşılık verdi.”
İşte bu hâdiseden sonra, selâm vermek, Âdem aleyhisselâm’dan sâdır olduğu için sünnet, selâmı almak da Allâhü Teâlâ’dan sâdır olduğu için farz olarak meşrû kılınmıştır.
CEMÂZİYELEVVEL İCTİMÂI, RU’YET VE BAŞLANGICI
Hicrî-Kamerî 1447 yılı Cemâziyelevvel ayı ictimâı 21 Ekim Salı günü, Türkiye saati ile 15.25’dedir. Ru’yet ise 22 Ekim Çarşamba günü, Türkiye saati ile 6.50’dedir.
Hilâl ilk olarak Büyük Okyanus’tan ve Avustralya Kıtası’ndan itibaren batı taraflara doğru görülmeye başlayacaktır.
23 Ekim Perşembe günü de Cemâziyelevvel ayının 1. günüdür.
Hicrî: 29 Rebîulâhir 1447 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder