قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنِ الْتَمَسَ رِضَا اللهِ بِسَخَطِ النَّاسِ رَضِىَ اللهُ عَنْهُ وَأَرْضَى عَنْهُ النَّاسَ. (ض)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كيم إنسانلريك كوجنملرينه راغما الله تعالى ، نيك رضاسنه صارلرسه الله تعالى ، اوندان راضى اولور و إنسانلرى ده او كمسدن راضى قلار . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “ Kim insanların gücenmelerine rağmen Allâhü Teâlâ’nın rızasına sarılırsa Allâhü Teâlâ, ondan razı olur ve insanları da o kimseden razı kılar.”
(Kuzâî, Müsnedü’ş-Şihâb)
Hicrî: 06 Cemâziyelevvel 1447 Fazilet Takvim
EHL-İ SÜNNET VE CEMÂAT
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in sünnetine ve Ashâb-ı Kirâm’ın yoluna, inanç esaslarına uyanlara, Ehl-i Sünnet ve Cemâat denir. Müslümanlardan bir topluluk her vakit bu hak itikad ve yol üzere bulunacaklardır. Asırlardır gelip geçmiş tefsir, hadîs, fıkıh âlimlerimizin ve evliyanın tamamının itikadları, hep aynı ve tektir ki o da Ehl-i Sünnet ve Cemâat itikadıdır.
Kur’ân-ı Kerîm ile Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in hadîs-i şerîfleri, itikadî hükümlerimizin menbaı ve kaynağıdır. Meselâ: Kur’ân-ı Azîm’de, “Allâhü Teâlâ birdir”, “Cenâb-ı Hak, ölüleri diriltecektir” gibi itikadî meseleleri ihtivâ eden birçok âyet-i kerîme bulunduğu gibi Peygamber Efendimizin de bunları beyân eden birçok hadîs-i şerîfi vardır.
Âlimlerimiz, itikadî meselelerimizi bu muazzam kaynaklardan alarak bir araya toplamışlar ve Ehl-i Sünnet itikadını beyân eden ilmihaller, akâid kitapları yazmışlardır. Kişi itikadını bunlardan öğrenip güzelce tashih etmelidir. Zira Ehl-i Sünnet ve Cemâat’ten ayrılan, ya bidat ehlidir, yahut bidat ehline benzemiş olur.
İmâm-ı Rabbânî kuddise sirruh Hazretleri, bu husûsta şöyle buyurmuşlardır: “Mükellef Müslüman üzerine ilk vacip olan, itikadını Ehl-i Sünnet ve Cemâat âlimlerinin görüşlerine uygun olarak tashih etmek, düzeltmektir. Muhakkak ki âhiret kurtuluşu, Ehl-i Sünnet büyüklerinin görüşlerine uymaya bağlıdır. Çünkü onlar ve onlara tâbi olanlar, hadîs-i şerîflerde bildirilen Fırka-i Nâciye’dir, yani kurtuluşa erecek olan topluluktur. Bu topluluk, Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in ve Ashâb’ının yolu üzeredir. Kitâb ve Sünnet’ten elde edilen ilimler içerisinde muteber olanlar, Ehl-i Sünnet’in imâmlarının, büyüklerinin, Kitâb ve Sünnet’ten aldıkları ilimlerdir.” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 1, m. 193)
Hicrî: 06 Cemâziyelevvel 1447 Fazilet Takvim

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder