قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ قَرَأَ يٰس فِي لَيْلَةٍ أَصْبَحَ مَغْفُورًا لَهُ. (ع)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : هر كيم كجلين ، يس - نى شريفى اوقورسه مغفرت اولنمش اولديغى حالده صبحلر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Her kim geceleyin, Yâsîn-i Şerîf’i okursa mağfiret olunmuş olduğu hâlde sabahlar.”
(Müsned-i Ebû Ya‘lâ)
Hicrî: 02 Cemâziyelevvel 1447 Fazilet Takvim
YÂSÎN-İ ŞERÎF SÛRESİ
Kur’ân-ı Kerîm’in 36. sûresi olan Yâsîn-i Şerîf Sûresi, Mekke-i Mükerreme’de nâzil olmuştur. Seksen üç âyet-i kerîmeden müteşekkildir. İlk âyet-i kerîmesi “Yâ-Sîn” olduğu için bu isim verilmiştir. Bununla birlikte, “Azîme, Kalb, Dâfia, Kâzıye, Muammime” isimleri de vardır.
Tilâvet edenlerin (okuyanların) kalplerini nurlandırdığı için “Kalbü’l-Kur’ân” denilmiştir.
Birçok yanlış inançları bertaraf ve İslâmiyet’i müdafaa ettiği için bir ismi de “Dâfia”dır.
Nice gafilleri ikaz ederek haklarındaki İlâhî hükmü bildirdiği için de “Kâzıye” ismiyle yâd olunmuştur.
Yâsîn-i Şerîf Sûresi’ni tam bir ihlâs ile okuyanların umûmen dünyevî ve uhrevî nimetlere nâiliyetlerine vesile olacağı ve tilâvet edilerek sevabının bütün Müslümanların mevtâlarına hediye edileceği cihetle de kendisine “Muammime” ismi verilmiştir.
Bu mübârek sûrenin başlıca muhtevâsı şöyledir:
- Hâtemü’l-Mürselîn Muhammed Mustafa Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerinin risâletini tasdik ve teyit etmek, ona muhalefette bulunanları da sakındırmak ve tehdit etmek.
- Geçmiş kavimlerin inkârcı hâllerinden dolayı başlarına gelen felâketleri beyan ile sonraki cemiyetleri uyanmaya davet etmek ve Resûl-i Ekrem’e (s.a.v.) teselli olmak.
- Allâhü Teâlâ’nın bir kısım kudret eserlerine dikkat nazarlarını çekerek akıllı kimseleri tefekküre sevk etmek ve Allâhü Teâlâ’yı nasıl tevhîd ve tesbîhte bulunacaklarını bildirmek.
- Âhiret hayatını inkâr edenlerin sonra nasıl pişmanlıklara tutulacaklarını ihtar etmek, müminlere de ne kadar büyük uhrevî mükâfatlara nâil bulunacaklarını müjdelemek.
- İnsanların mükellef oldukları dînî vazifelere işaret etmek, görünen ve görünmeyen yaratılış harikalarına dikkatleri çekerek bütün insanları, Cenâb-ı Hakk’ın kudret ve azametini tasdike davet etmek ve bütün insanların âhirette, dünyada işlediklerinden hesaba çekilmek üzere Allâhü Teâlâ’nın manevî huzuruna çıkarılacaklarını beyân etmek.
Hicrî: 02 Cemâziyelevvel 1447 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder