قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ مِنْ أَكْمَلِ الْمُؤْمِنِينَ إِيمَانًا أَحْسَنُهُمْ خُلُقًا وَأَلْطَفُهُمْ بِأَهْلِهِ. (ت)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : إيمان باقمندان مؤمنلريك أك كامل اولانلرى ، آخلاقى أك كوزل و أهلنه ( آئله و آقراباسنه ) أك جوق إيلك و مرحمت كوسترنلريدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İman bakımından müminlerin en kâmil olanları, ahlâkı en güzel ve ehline (aile ve akrabasına) en çok iyilik ve merhamet gösterenleridir.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 24 Rebîulâhir 1447 Fazilet Takvim
EŞ-ŞEYH ABDULLÂH DEHLEVÎ (K.S.)
Silsile-i Sâdât’ın yirmi sekizinci halkası olan Abdullah Dehlevî kuddise sirruh Hazretleri, Müslümanlara karşı son derece şefkatli idi. Onlar için her zaman, bilhâssa teheccüd vaktinde dua ederdi. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sünnet-i seniyyesine sımsıkı sarılır, sözlerine ve fiillerine uymaya âzamî gayret gösterirdi. Hadîs-i şerîfleri mütâlaa etmekten hiç bıkmaz, yorulmazdı. Hattâ vefât ettiği zaman göğsünde Sünen-i Tirmizî vardı.
Bazıları, kendisinden emanet kitap alır, sonra da satmak için huzuruna getirirdi. Onları mahcup etmemek için kıymetini verir ve kitabı satın alırdı. Birisi “Efendim, bu kitap sizin kitabınız. Üzerinde işareti de var.” deyince ona hiç itibar etmez ve “Bir kâtip aynı kitaptan birkaç tane yazmış olabilir.” buyururlardı.
Sert kumaştan dikilmiş elbise giyerdi. Bir kimse kendisine güzel bir elbise gönderse onu satar, o elbisenin parasıyla birkaç elbise alır, başkalarına tasaddukta bulunur ve “Birkaç kişinin giyinmesi bir kişinin giyinmesinden daha iyidir.” buyururdu. Başka hediyeler gönderildiği zaman da böyle yapardı. Sadakayı gizli vermeye çok dikkat ederdi.
Bulunduğu mecliste dünyalık hiçbir şey konuşulmazdı. Yanında başka bir kişinin gıybeti yapılsa “Kötülenmeyi en çok hak eden benim.” buyururlardı. Oruçlu olduğu bir gün, yanında Sultan Şah Âlem’in gıybeti yapılınca “Eyvah! Orucun sevabı gitti.” buyurdular. Orada bulunanlardan birisi, “Siz, kimseyi gıybet etmediniz ki.” deyince “Evet, ben bir şey söylemedim, kimseyi de gıybet etmedim ama gıybeti işittim. Gıybet eden de dinleyen de aynıdır.” buyurdular.
Herkese iyiliği emreder, kötülükten nehyeder ve bunu yaparken hiç kimseden çekinmezdi. Bu husûsta sultanlarla fakirleri müsâvî tutardı.
Abdullâh Dehlevî (k.s.) Hazretleri, ahlâk-ı hamîde (güzel ahlâk) ile kâmil manada muttasıftı. Çok cömertti. Dergâhında dâima, iki yüz kişiden az olmamak üzere mürîdi bulunur, onların ihtiyaçlarını en güzel şekilde karşılardı. Tevekkül sahibi idi; mal biriktirmez, eline geçeni hemen sadaka olarak verirdi.
(Silsile-i Sâdât-ı Nakşibendiyye, Fazilet Neşriyat)
Hicrî: 24 Rebîulâhir 1447 Fazilet Takvim

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder