قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يَقُولُ اللهُ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ رَحْمَتِى فَارْحَمُوا خَلْقِى. (جمع الجوامع)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : الله تعالى بيورويوركى : أكر بنم رحمتمه نائل اولماي آرضو أديورسانز ، مخلوقاتمه مرحمت أدينز . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allâhü Teâlâ buyuruyor ki: Eğer benim rahmetime nâil olmayı arzu ediyorsanız, mahlûkâtıma merhamet ediniz.”
(Süyûtî, Cem’u’l-Cevâmi’)
Hicrî: 21 Rebîulâhir 1447 Fazilet Takvim
LOKMAN ALEYHİSSELÂM’DAN NASİHATLER
- Kalpleri hikmet nuru ile dopdolu olan âlimler ile dizdize otur (onlara çok yakın ol). Çünkü Allâhü Teâlâ, kurumuş olan toprağı, yağmurlar ile canlandırıp dirilttiği gibi, katılaşmış kalpleri de hikmet nuru ile diriltir.
- Hazret-i Allâh’ın rızâsına uygun amel işlemeye, ancak yakîn (hakîkî iman ve ihlâs) ile muktedir olunur. Bir kişinin ameli ancak iman ve ihlâsı kadar makbul olur.
- Tecrübeli kimselerle istişâre et. Çünkü onlar, çok pahalıya mâlettiği fikirlerini sana verirler, sen o fikirlerden meccânen istifade etmiş olursun.
- (Doğru bildiğin husûslarda) şahitlik etmeni istedikleri zaman şahitlik yap, yardım istenildiği zaman hemen yardım et, fakat seninle istişâre ettikleri zaman bekle (düşün) ve acele etme.
- Suyun, ateşi söndürdüğü gibi, şerri de ancak hayır söndürür.
- Bin sâlih arkadaş edinsen yine de azdır. Bir düşmanın olsa yine de çoktur.
- Eğer ölmeyeceğini zannediyorsan nasıl uyuduğuna bir bak! Zira sen, uyuduğun gibi öleceksin. Eğer sen, ölümden sonra yeniden dirilmekten şüphe ediyorsan, uykudan uyanmana bir bak, düşün! Zira uyuduktan sonra uyandığın gibi öldükten sonra tekrar diriltileceksin.
- Namazını güzelce kıl, insanlara iyiliği emredip, kötülükten sakındır ve başına gelen musîbetlere sabret.
- Mideni (fazlaca) doldurduğun zaman aklın uyur, kalbin susar ve âzâların ibadet etmekten geri kalır.
ABDULLAH İBN-İ ÜMMÜ MEKTÛM (R.A.)
Abdullah İbn-i Ümmü Mektûm Hazretleri, âmâ bir zât olup Mekke-i Mükerreme’de İslâm’ın ilk zamanlarında Müslüman olmuştur. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) müezzinlerindendi. Bilâl-i Habeşî Hazretleriyle birlikte Medîne-i Münevvere’de müezzinlik ederdi.
Nisâ Sûresi’nin, “Müminlerden (cihâddan geri kalıp) oturanlar, (Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla) cihâd edenlerle bir olmaz…” meâlindeki 95. âyet-i celîlesi nâzil olduğunda, İbn-i Ümmü Mektûm (r.a.), “Yâ Rabbi! Sen, beni imtihan ettin, ya ben nasıl yapayım!” diye ilticâ etti, bunun üzerine âyet-i celîledeki “özür sahibi olmaksızın” ifadesi nâzil oldu. Radıyallâhü anh.
Hicrî: 21 Rebîulâhir 1447 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder