7 Mayıs 2024 Salı


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَا يَسْتَقِيمُ إِيمَانُ عَبْدٍ حَتَّى يَسْتَقِيمَ قَلْبُهُ وَلَا يَسْتَقِيمُ قَلْبُهُ حَتَّى يَسْتَقِيمَ لِسَانُهُ. (حم)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : قلبى دوروست اولمادان ( قلبنده عبادتلره صاريلب كوناحلردان صاقنمه عزيم و غيرتى اولمادان ) هيجبر قلون إيمانى ( و عملى ) دوروست اولماز . ديلى دوروست اولمادان ده قلبى دوروست اولماز . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Kalbi dürüst olmadan (kalbinde ibadetlere sarılıp günahlardan sakınma azim ve gayreti olmadan) hiçbir kulun imanı (ve ameli) dürüst olmaz. Dili dürüst olmadan da kalbi dürüst olmaz.”

(Müsned-i Ahmed)

Hicrî:   28  Şevval  1445  Fazilet Takvim

 

 

KALBİ SAF VE İHLASLI OLANIN ECRİ BOL OLUR

 

İsmail Hakkı Bursevî (rah.) Hazretleri buyurmuştur ki:

İnsanın kalbi, bir ağacın kökü gibidir. O iyi olursa bütün âzâları iyi olur; o kötü olursa bütün âzâları kötü olur.

Binâenaleyh, işlenen amelin sevabının kat kat olması ve netice elde edilebilmesi, kalbin hâline bağlıdır. Bundan dolayı zekât ve sadaka vermeyi, müsafire ikram etmeyi ve her iyiliği, ihlâs ve gönül hoşluğu ile yapmak gerekir. Zira Allâh’ın rızâsı ümit olunan şeyleri isteksizce yapmak doğru değildir. Bunların karşılığı da âhirette verilir.

Mekke-i Mükerreme’de bir berber, ehlullâhtan bir zâtı yanında verecek parası veya başka bir şeyi olmadığından, Allâh rızası için ücretsiz tıraş etmişti. O tıraş olan zât da “Eğer bugün elime bir şey geçerse şu berbere vereyim.” diye niyet etti. Tıraştan sonra Mescid-i Harâm’a gitti. Mescide girdiği sırada birisi gelip eline, içerisinde bin altın bulunan bir kese verdi. O zât bunu alınca hemen gidip berbere vermek istedi. Berber ise “Heyhât, ben de seni ârif bir zât zannederdim, ben seni Allah rızası için tıraş etmedim mi? Peki Allah için işlediğim işin karşılığında nasıl ücret alabilirim?” dedi ve parayı kabul etmedi.

İşte berberin hâlini ve kalbinin temizliğini, tıraş olan zâtın da ahde vefâsını ve cömertliğini iyi düşünmek gerekir. Zira Hak yolunda olan gerçek müminlerin sıfatları budur.

Kalbin böyle saf olması, ya doğuştandır, Cenâb-ı Hak, onu saf olarak yaratmıştır (ki böyle zâtlar pek azdır) yahut sonradan tezkiye ile hâsıl olur. Tezkiye yani kulun kalbini mâsivâdan temizlemesi, gayet güç ve zordur. Bu sebepten, aynanın cilası için cilacıya ihtiyaç olduğu gibi kalbin tezkiyesi için de bir mürşid-i kâmile mürâcaat etmek lâzım gelir.

Hicrî:    28 Şevval  1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

6 Mayıs 2024 Pazartesi

İMÂM-I ÂZAM’IN (RAH.) NASİHATLERİ


عَنْ عَلِيٍّ کَرَّمَ اللهُ وَجْهَهُ قَالَ : قُلْتُ يَا رَسُولَ اللهِ إِنْ نَزَلَ بِنَا أَمْرٌ لَيْسَ فِيهِ بَيَانٌ أَمْرٌ وَلَا نَهْيٌ فَمَا تَأْمُرُنَا؟ قَالَ: تُشَاوِرُونَ الْفُقَهَاءَ وَالْعَابِدِينَ وَلَا تُمْضُوا فِيهِ رَأْيَ خَاصَّةٍ. (طس)

حضرتى على ( كرم الله وجهه ) بيوردوكى : رسول الله أفندمز صلى الله عاليه وسلمه ‘‘ حقندهآجقجه بر أمر ويا نهى بولاماديغيمز بر إش ، باشمزه كلديكى زمان نه يابالم ؟ ديه سؤآل أتديم ، بيوردولركى : ‘‘ فقيه عابدلرله إستشاره أدينز . او حصوصده ، شحصى بر فكرله عمل أتمينز . "

Hazret-i Ali (k.v.) buyurdu ki:  “Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e “Hakkında açıkça bir emir veya nehiy bulamadığımız bir iş, başımıza geldiği zaman ne yapalım? diye suâl ettim, buyurdular ki: “Fakîh ve âbidlerle istişâre ediniz. O husûsta, şahsî bir fikirle amel etmeyiniz.”

(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat)

Hicrî:   27  Şevval  1445  Fazilet Takvim

 

 

İMÂM-I ÂZAM’IN (RAH.) NASİHATLERİ

 

Ey oğlum! Sana birtakım nasihatlerde bulunacağım ki bunlarla gerektiği şekilde amel etmeye devam edersen dünya ve âhirette saadet ve selâmete ulaşırsın:

  • Dâima Allâhü Teâlâ’dan korkarak kendini günah işlemekten koru, takvâ ehli ol. Allâhü Teâlâ’nın emirlerini yerine getirmen, yalnız ona kulluk için olsun.
  • Kendisine dünya ve âhiret husûslarında ihtiyaç duyduğun kimselerden başkaları ile çok fazla vakit geçirme. Mâlâyanîden (dünya ve âhirete faydası olmayan şeylerden) uzak dur.
  • Nefsinin arzularının esiri olma, daima onunla mücâhede et.
  • Hiçbir Müslümana düşmanlık etme.
  • Kanâatkâr ol. Allâhü Teâlâ’nın, sana nasip ve ihsan ettiği mal ve mevkiye râzı ol. Tamahkâr olma.
  • İnsanlardan istemekten sakınmak için elinde olan nimetin kıymetini bilip muhafaza etmekte tedbirli ol, israftan sakın.
  • İnsanların gözlerinin senin üzerinde olmasını arzu etme! Onların hakaretini gerektirecek şeylerden sakındığın gibi şöhretten de uzak dur.
  • İnsanlarla karşılaştığın zaman onlara selam ver. Konuşman gerekirse sâlih kimselerin hoşlanacağı, şerli kimselerin ise o sözler ile kötülükten sakınacağı, az ve güzel sözler söyle.
  • Her gün Kur’ân-ı Kerîm okumaya devam edip sevabını Resûl-i Ekrem sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin pâk ruhlarına hediye et.
  • Komşularına iyilik ve ikramda bulun, gönüllerini hoş tut. Onların ezâlarına tahammül et.
  • Ehl-i Sünnet ve Cemâat’e sarıl, ondan ayrılma. Bidat ve dalâlet ehlinden sakın.
  • Bütün işlerinde ihlâslı ol, helâlinden yemeye gayret et, haramdan uzak dur. (İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe, Fazilet Neşriyat)

Hicrî:    27 Şevval  1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

5 Mayıs 2024 Pazar

ABDEST VE GUSÜL (BOY ABDESTİ)


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : اَلنَّفَقَةُ فِى الْحَجِّ كَالنَّفَقَةِ فِى سَبِيلِ اللهِ بِسَبْعِمِائَةِ ضِعْفٍ. (حم)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : حج يولنده يابلان حارماجه ، الله يولنده ( صرف أديلن ) نافاقه كبى ، يدى يوز قات ( ثواب ) إيله مقابله اولونور . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Hac yolunda yapılan harcama, Allah yolunda (sarf edilen) nafaka gibi, yedi yüz kat (sevap) ile mukabele olunur.”

(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Hicrî:   26  Şevval  1445  Fazilet Takvim

 

 

ABDEST VE GUSÜL (BOY ABDESTİ)

 

Namazın şartlarının birincisi, hadesten tahârettir:

Hades, cünüb veya abdestsiz olmak demektir.

Hadesten tahâret; gusül lâzım olduysa gusül abdesti, abdest lâzım olduysa abdest almaktır. Su bulunmayan yahut kullanılması mümkün olmayan yerde de teyemmüm etmektir.

Abdestin farzları dörttür: Yüzünü yıkamak, ellerini dirsekleri ile beraber yıkamak, başının dörtte birini mesh etmek ve ayaklarını topukları ile yıkamaktır.

Abdest şöyle alınır: Besmele ile ellerini yıkayıp ağzını misvaklar. Sonra ağzını ve burnunu üçer kere yıkadıktan sonra niyet edip saç bitiminden çene altına, yanlardan da kulak yumuşağına kadar yüzünü ve önce sağ sonra sol kolunu üçer kere yıkar. Sonra sağ elini ıslatıp başının dörtte birini mesh eder. Daha sonra önce sağ sonra sol ayağını üçer kere yıkar.

Başın tamamını (kaplama) meshetmek, parmakların ve sakalın aralarını hilallemek, kulakların içini şehadet parmağının içi ile ve arkasını başparmağının içi ile meshetmek de sünnettir. Kalan üç parmağının arkası ile boynu meshetmek müstehabdır. Abdest alırken suyu israf edecek şekilde çok kullanmamalıdır.

Abdesti bozan şeyler: Önden ve arkadan çıkan şeyler ve arkadan çıkan yel, herhangi bir âzâdan kan ve irin çıkması veya sarı su akması, -balgamdan başka şeyi- ağız dolusu kusmak, yatarak veya -alındığında düşeceği şeye- dayanıp uyumak, delirmek, bayılmak, sarhoş olmak, namazda yanında olan kimsenin işiteceği kadar gülmek.

Guslün farzları üçtür: Ağzı, burnu ve bütün bedeni yıkamaktır.

Gusül şöyle alınır: Evvelâ ellerini yıkayıp istincâ yerlerini ve diğer yerlerde necâset var ise onu temizleyip namaz abdesti gibi abdest aldıktan sonra önce başına sonra sağ omuzuna ve sonra da sol omuzuna su döküp bütün âzâları (kuru yer kalmayacak şekilde) üçer kere yıkamaktır. İlk yıkamada, eliyle ovmak sünnettir.

Cuma namazı ve bayram namazları için gusül abdesti almak da sünnettir.

(Taharet Rehberi, Fazilet Neşriyat)

Hicrî:    26 Şevval  1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"