4 Mayıs 2024 Cumartesi

ASIL TEHLİKE CİHÂDI TERK ETMEKTİR


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا تَرَكَ قَوْمٌ اَلْجِهَادَ فِى سَبِيلِ اللهِ إِلَّا ضَرَبَهُمُ اللهُ بِذُلٍّ. (جامع الاحاديث)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : بر قوم ، الله يولنده جهادى ترك أتدى مى ، محقق الله تعالى ، اونلرى زلته محكوم أدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Bir kavim, Allah yolunda cihâdı terk etti mi, muhakkak Allâhü Teâlâ, onları zillete mahkûm kılar.”

(Süyûtî, Câmiu’l-Ehâdîs)

Hicrî:   25  Şevval  1445  Fazilet Takvim

 

 

ASIL TEHLİKE CİHÂDI TERK ETMEKTİR

 

Eslem bin İmrân rahimehullâh anlattı:

Bizans üzerine gazâya çıkmıştık. Mısır kuvvetlerinin başında Ukbe bin Âmir radıyallâhü anh, Şam kuvvetlerinin başında da Fadâle bin Ubeyd radıyallâhü anh vardı. Rum ordusundan pek kalabalık bir bölük, harp meydanına çıktı. Biz de onların karşısında saf tuttuk.

Bu sırada Müslümanlardan bir kişi tek başına Rum askerleri üzerine atıldı, aralarına daldı. Bunun üzerine Müslümanlardan bazıları, Bakara Sûresi’nin 195. âyet-i celîlesini kastederek “Sübhânallâh! Kendi eliyle kendisini tehlikeye atıyor!” diye bağırdılar.

Ebû Eyyûb el-Ensârî radıyallâhü anh Hazretleri kalkarak onlara dedi ki:

“Ey insanlar! Siz, bu âyet-i celîleyi buna mı yoruyorsunuz? Hâlbuki bu âyet-i celîle, biz Ensâr hakkında nâzil olmuştu. Zira biz, İslâm’ın başlarında Resûlullah Efendimize yardım ettik, onunla beraber muharebelere iştirâk ettik. Onu evlatlarımıza, âilelerimize ve mallarımıza tercih ettik. Sonra Cenâb-ı Hak, dinini azîz kıldı, yardımcılarını çoğalttı; Müslümanların adedi arttı. Bazımız bazımıza gizlice dedik ki: ‘Mallarımız azaldı, hâlbuki Allâhü Teâlâ, şimdi dinini aziz kıldı, peygamberinin yardımcıları çoğaldı. Artık biz vatanlarımızda kalıp mallarımız ile meşgul olsak, cihâdı terk etsek.’

Bunun üzerine Bakara Sûresi’nin, ‘Ve Allah yolunda harcayınız. Ve kendinizi ellerinizle tehlikeye düşürmeyiniz…’ meâlindeki 195. âyet-i kerîmesi nâzil oldu. Asıl tehlikenin, Allah yolunda cihâdı ve infâkı terk ederek mallarımızın başında kalmak olduğu ihtâr edildi.”

Eslem bin İmrân radıyallâhü anh daha sonra şöyle dedi: Nitekim Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.) Hazretleri, ömrünün sonuna kadar cihâdı aslâ terk etmemişti. Pek ilerlemiş yaşına rağmen İstanbul gazâsına iştirâk etti, şehit olarak oraya defnolundu.

Hicrî:    25 Şevval  1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder