25 Ekim 2025 Cumartesi

ASHÂB-I BEDİR: UBÂDE BİN SÂMİT (R.A.) -1


 

قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : ثَلَاثَةٌ لَا تَرَى أَعْيُنُهُمُ النَّارَ: عَيْنٌ حَرَسَتْ فِي سَبِيلِ اللهِ وَعَيْنٌ بَكَتْ مِنْ خَشْيَةِ اللهِ وَعَيْنٌ كَفَتْ عَنْ مَحَارِمِ اللهِ. (طب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : أؤج كشنيك كوزى ، جهنم آتشنى كورمز ( يعنى اونلر جهنمه كيرمزلر ) : الله تعالى يولنده نوبت طوطان كوز ، الله قورقوسوندان آغلايان كوز و الله ، يك حرام قلدقلرندان ساقنان كوز . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Üç kişinin gözü, Cehennem ateşini görmez (yani onlar Cehennem’e girmezler): Allâhü Teâlâ yolunda nöbet tutan göz, Allah korkusundan ağlayan göz ve Allâh’ın haram kıldıklarından sakınan göz.”

(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)

Hicrî:  03  Cemâziyelevvel   1447  Fazilet Takvim

 

ASHÂB-I BEDİR: UBÂDE BİN SÂMİT (R.A.) -1

 

Ensâr’dan ve Hazrec kabilesinin Benî Gunm kolundandır. Künyesi, Ebu’l-Velîd’dir. Bedir başta olmak üzere, gazâların tamamında ve Rıdvân Bey‘ati’nde Peygamber Efendimizin (s.a.v.) yanında hazır bulunmuştur.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Akabe denilen yerde kendisine bîat eden Ensâr topluluğunun her ferdini, kendi kavim ve kabilesine nakîb ve temsilci tayin etmişti. Bunlar, on iki kişi olup hepsi Ensârdandılar. Hazret-i Ubâde de onlardan biri idi. Vazifeleri, kavimlerini İslâm’a davet etmek ve İslâm’ın şartlarını onlara öğretmekti.

Ubâde bin Sâmit (r.a.) şöyle buyurmuştur: “Ben, Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem’e bîat eden nakîblerdenim. Allâh’a hiçbir şeyi ortak koşmayacağımıza, zina etmeyeceğimize, hırsızlık yapmayacağımıza, Allâh’ın haram kıldığı hiçbir nefsi, haksız yere öldürmeyeceğimize, yağmacılık yapmayacağımıza ve emirlerine isyan etmeyeceğimize dair ona, bîat ettik. Buna riâyet edersek bize Cennet vardır!.. Bunlardan birinde muhâlefet edersek onun hükmü Allâh’a kalmıştır.”

Münâfık Abdullah bin Übeyy’in kışkırtması yüzünden Benî Kaynukâ Yahûdîleri ile harp edildiğinde, Ubâde bin Sâmit Hazretleri, onların yurduna gitti. Abdullah bin Übey gibi onun da Kaynukâ Yahûdîlerinden halîf (antlaşmalı) tanıdıkları vardı. Ubâde Hazretleri, onlara varıp antlaşmayı bozduğunu, öyle din düşmanları ile antlaşmalı olmaktan Allâh’a ve Resûlüne sığındığını ifade etti. Bunun üzerine, “Ey iman edenler, Yahûdî ve Hristiyanları dost edinmeyin…” meâlindeki, Mâide Sûresi’nin 51. âyet-i celîlesi nâzil oldu.

Ubâde bin Sâmit (r.a.), Asr-ı Saâdet’te Kur’ân-ı Kerîm’in tamâmını ezberleyenlerdendir. Ashâb-ı Suffe’ye Kur’ân-ı Kerîm talim ederdi. Ashâb-ı Kirâm’ın ve Tâbiîn’in büyüklerinden birçok zât, kendisinden hadîs-i şerîf rivâyet etmişlerdir. Ashâb-ı Kirâm’dan Cünâde (r.a.) diyor ki: Ubâde bin Sâmit’i ziyaret ettim, onun, dinde pek derin anlayış sahibi olduğunu gördüm.”

Hicrî 34 senesinde Remle’de yahut Beytü’l-Makdis’te, 72 yaşında olduğu hâlde vefat etmiştir. (Devamı var)

Hicrî:  03 Cemâziyelevvel  1447  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

KONU BAŞLIKLARI 2

KONU BAŞLIKLARI 3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder