31 Ekim 2025 Cuma

SAĞLIK TAVSİYELERİ


قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : فِي الْحَبَّةِ السَّوْدَاءِ شِفَاءٌ مِنْ كُلِّ دَاءٍ إِلَّا السَّامَ. (ق)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : جورك اوطونده ، أؤلمدن باشقه هر درده شفا واردر  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Çörek otunda, ölümden başka her derde şifâ vardır.”

(Müttefekun Aleyh; Sahîh-i Buhârî ve Müslim)

Hicrî:  09  Cemâziyelevvel   1447  Fazilet Takvim

 

SAĞLIK TAVSİYELERİ

 

  1. Gece ve gündüz sürekli oturmak, bir iş yapmamak, tembelliğe alışmak her insanın, husûsiyle çocukların sıhhati için en büyük düşmandır.
  2. Yemek yer yemez denize girmek veya banyo yapmak zararlıdır. Yemekten en az iki buçuk, üç saat sonra yıkanmalıdır.
  3. Denizde çok fazla durmamak, 15-20 dakikayı geçirmemek gerekir. Eğer üşüme hissedilirse daha çabuk çıkılmalıdır.
  4. Sıcak kaplıcalara, sulara girip çıktıktan sonra ter atıldığı için vücutta çok fazla su kaybı olur. Hiç olmazsa üç saat istirahat etmeden dışarıya çıkmamalıdır. Bu usûlü takip edenler, kaplıcalardan âzamî derecede istifade eder. Hemen dışarıya çıkılacak olursa daha fazla hasta olunur.
  5. Dar veya geniş ayakkabı giyilmemelidir. Ayakta çok ağrı ve zahmet veren nasırlar çıkabilir.
  6. Dar ve vücudu sıkan kıyafet giyilmemelidir.
  7. Rutubetli, karanlık ve güneş girmeyen odalarda devamlı kalınmamalıdır. Böyle yerlerde kalmak tedavisi, güç hastalıklara sebep olabilir.
  8. Sinekler, her türlü hastalığı taşıyabileceği için vücuda konmalarına fırsat vermemelidir.
  9. Deniz suyu ile bir veya iki defa gargara yapılıp, burnun içine abdest alır gibi çekilir hattâ genizden geçirilip çıkartılırsa müzmin nezleye çok faydalıdır.
  10. Yaz nezlesi gibi hastalıklar, kış hastalıklarına nispetle daha uzun sürüp iyileşmesi geç olur. Hattâ vücuda verdiği zarar, kışa göre daha fazladır. Çünkü insanlar, yazın kendilerini soğuktan ve cereyandan koruyup dikkat etmezler.
  11. Kitaba, deftere veya telefona uzun müddet yakından bakmak miyop, yani uzağı görememe hastalığına sebep olur.
  12. Vücudu, iyice temizlemek şartıyla çok yıkanan insanların böbrek hastalığına yakalanma ihtimali daha azdır. Çünkü terin çıkmasına mahsus gözenekler, her zaman açık olacağından, gıdalar ile vücuda giren zararlı maddeler, terle dışarı atılır. Bu sayede de böbrekler daha az çalışırlar.

Hicrî:  09 Cemâziyelevvel  1447  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

KONU BAŞLIKLARI 2

KONU BAŞLIKLARI 3

 

30 Ekim 2025 Perşembe

ŞEYTANIN DOSTLARI VE DÜŞMANLARI


قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : تَاللهِ لَقَدْ اَرْسَلْنَا اِلٰى اُمَمٍ مِنْ قَبْلِكَ فَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ اَعْمَالَهُمْ فَهُوَ وَلِيُّهُمُ الْيَوْمَ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَلِيمٌ. (سورة النحل، ٦٣)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : اللهه يمين اولسونكى ، بز ، سندن أول برجوق أمته بيغمبرلر كوندردك . بونه قارشى شيطان ، او أمتلره ، ( كوتى ) عمللرينى سوسله ( يب كوزل كوستر ) دى . إشده او ( شيطان ) ، بوكون ده اونلريك ( سنيك زمانينيك كافرلرينيك )  دوسدودر و اونلره أليم بر عذاب واردر . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen- : Allâh’a yemin olsun ki, biz, senden evvel birçok ümmete peygamberler gönderdik, buna karşı şeytan, o ümmetlere, (kötü) amellerini süsle(yip güzel göster)di. İşte o (şeytan), bugün de onların (senin zamanının kâfirlerinin) dostudur ve onlara elîm bir azâb vardır.”

(Nahl Sûresi, âyet 63)

Hicrî:  08  Cemâziyelevvel   1447  Fazilet Takvim

 

ŞEYTANIN DOSTLARI VE DÜŞMANLARI

 

İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri, Rûhu’l-beyân isimli eserinde buyurdu ki:

A‘râf Sûresi’nin 27. âyet-i celîlesinde buyurulmuştur ki -meâlen-: “…Muhakkak o şeytan ve güruhu, sizi, kendilerini göremeyeceğiniz yerden görürler. Biz, şeytanları, iman etmeyenlere dost kıldık.” Bu âyet-i celîlede, şeytanın, zararından sakınılması güç olan bir düşman olduğuna işaret vardır. Zira kendisini göremediğin, ama seni görebilen bir düşmanın zararı daha büyük olur.

“Şeytan’ı görmeden nasıl onunla muharebe edip şerrinden sakınabiliriz?” denilirse, deriz ki: “Biz, şeytanın kendisiyle harbe memur değiliz; bilakis onun vesvesesini defetmek, kalbimize attıklarını kabul etmemekle memuruz. Bu da Allâhü Teâlâ’ya sığınmakla olur.

Vehb bin Münebbih (rah.) şöyle rivâyet etmiştir: “Allâhü Teâlâ, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) her sorduğuna cevap vermesini İblîs’e emretti. O da elinde asâ ile bir ihtiyar sûretinde Peygamber Efendimize (s.a.v.) geldi ve “Allâhü Teâlâ, bana, senin yanına gelmemi ve her sorduğuna cevap vermemi emretti.” dedi.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Ümmetimden kaç sınıf düşmanın vardır?” diye suâl ettiler. İblîs dedi ki,

“Müminlerden on beş sınıftır: İlk düşmanım sensin. Sonra adaletli idareci, mütevâzı zengin, dürüst tâcir, ihlâslı âlim, din kardeşlerine nasihat eden (iyiliği emredip kötülükten sakındıran) kimse, halîm (yumuşak huylu ve merhametli) kimse, tevbesinde sebat gösteren, haramlardan ve şüphelilerden uzak duran, tahârete (temizliğe) dikkat edip devamlı abdestli bulunan, çok sadaka veren, güzel ahlâklı ve insanlara faydalı olan, Kur’ân hâfızı ve Kur’ân-ı Kerîm’i devamlı okuyan, geceleri insanlar uyurken namaza kalkan kimselerdir.”

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), İblis’e “Peki, senin dostların kimlerdir?” diye sordular, o da şu cevabı verdi:

“On sınıf kimsedir: Zâlim idâreci, kibirli zengin, hain ve hilekâr tüccar, içki içenler, katiller, riyâkâr kimseler, yetim malı yiyenler, faiz yiyenler, zekâtı vermeyenler, (kalbini dünyaya bağlayıp) uzun uzun emelleri bulunan kimselerdir. İşte bunlar, benim has dostlarım, kardeşlerimdir.”

Hicrî:  08 Cemâziyelevvel  1447  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

KONU BAŞLIKLARI 2

KONU BAŞLIKLARI 3

 

29 Ekim 2025 Çarşamba

BİDATTEN VE EHL-İ BİDATTEN SAKINMAK


قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَا يَقْبَلُ اللهُ لِصَاحِبِ بِدْعَةٍ صَوْمًا وَلَا صَلَاةً وَلَا صَدَقَةً وَلَا حَجًّا وَلَا عُمْرَةً وَلَا جِهَادًا وَلَا صَرْفًا وَلَا عَدْلًا يَخْرُجُ مِنَ الْإِسْلَامِ كَمَا تَخْرُجُ الشَّعَرَةُ مِنَ الْعَجِينِ. (هـ)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : الله تعالى ، بدعت صاحبنيك اوروجونى ، نمازنى ، صدقسنى ، حجنى ، عمره سنى ، جهادنى ، فرض و نافله هيجبر عبادتنى قبول بيورماز . بدعت صاحبى ، قِلِنْ حاموردان صيريلب جقديغى كبى إسلام دائرسندن جقار  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Allâhü Teâlâ, bidat sahibinin orucunu, namazını, sadakasını, haccını, umresini, cihâdını; farz ve nâfile hiçbir ibadetini kabul buyurmaz. Bidat sahibi, kılın, hamurdan sıyrılıp çıktığı gibi İslâm dairesinden çıkar.”

 (Sünen-i İbn-i Mâce)

Hicrî:  07  Cemâziyelevvel   1447  Fazilet Takvim

 

BİDATTEN VE EHL-İ BİDATTEN SAKINMAK

                                                                                                          

Bidat, dinde hiçbir aslı ve delili olmayan ve Asr-ı Saâdet’ten ve Sahâbe-i Kirâm devrinden sonra ortaya çıkarılan şeydir ki sünnetin zıddı demektir. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) buyurdukları üzere, “Her bidat, dalâlettir.” Yani bidati işleyen, hak yoldan ayrılmış, dalâlete düşmüş olur.

Akâidde ihtilâf ve Ehl-i Sünnet itikadından ayrılmak, azâp sebebidir. Hadîs-i şerifte, “(Sünnetim ve Ashâb’ımın yoluna sarılan) Cemâat (içinde bulunmak) rahmet, ondan ayrılmak ise azâptır.” buyurulmuştur. Onun için her türlü bidatten ve bidat ehlinden uzak durmalıdır. Hadîs-i şerîfte, “Kim bidat sahibine hürmet gösterirse, İslâm’ın yıkılması için ona yardım etmiş olur.” buyurulmuştur.

Abdullah bin Mes‘ûd (r.a.) buyurdu: “İnsanların bidat olarak çıkardıkları şeylerden sizi sakındırırım. Zira şeytan, bir kimseye bir bidat işletir, o bununla amel ede ede nihâyet kalbinden iman çıkar. Böylece insanlar, Hz. Allâh’ın muhakkak yapmalarını emrettiği namaz, oruç, helale ve harama riâyet etmek gibi bütün farzları terk eder ve Rableri hakkında câiz olmayacak sözler ve itikadlar meydana çıkarırlar. Sizden bu zamana yetişenler kaçsınlar.”

Oradakiler sordular: “Nereye kaçalım?” buyurdu ki:

“Kalbini ve dinini muhafaza edeceği yere kaçsın. Siz ehl-i bidatle aslâ oturmayın!”

Hasan-ı Basrî (rah.), “Ehl-i bidatle oturmayın, onlar ile münakaşa etmeyin. Onların sözlerini dinlemeyin.” demiştir.

Ebû Kılâbe (rah.), “Ehl-i bidatle oturmayın, içli dışlı olmayın. Zira sizi dalâletlerine düşürebilirler. Bildiğiniz doğru olan şeylerde kafanızı karıştırırlar.” Yani onlar ile oturmak, bidat ve dalâletlerinde onlara benzemeye sebep olur.

Eyyûb-i Sahtiyânî (rah.) anlattı: Ebû Kılâbe (rah.) bana dedi ki: “Ey Eyyûb! Şu dört şeyi benden iyi belle: Kur’ân-ı Kerîm’de kendi görüşünle aslâ bir söz söyleme! Kader hakkında aslâ münakaşaya girme ve konuşma! Peygamber Efendimizin Ashâb-ı Kirâm’ı hakkında diline sahip ol! Bidat sahibi olan kimsenin kelâmını aslâ dinleme!”

Hicrî:  07 Cemâziyelevvel  1447  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

KONU BAŞLIKLARI 2

KONU BAŞLIKLARI 3