20 Eylül 2025 Cumartesi

MESCİD-İ KUBÂ’NIN FAZİLETİ


 

قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : اَلصَّلَاةُ فِي مَسْجِدِ قُبَاءٍ كَعُمْرَةٍ. (ت)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : مسجدى قباده قلنان نماز ، عمره يابمشكبى ثواب قزانديرير . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Mescid-i Kubâ’da kılınan namaz, umre yapmış gibi sevap kazandırır.”

(Sünen-i Tirmizî)

Hicrî:  28  Rebîulevvel   1447  Fazilet Takvim

 

 

MESCİD-İ KUBÂ’NIN FAZİLETİ

 

Abdullah bin Büreyde (r.a.) şöyle buyurmuştur: “Öyle birtakım evlerde (mescidlerde kandil yakılır) ki Allah, onların tazim edilmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir…” meâlindeki Nûr Sûresi’nin 36. âyet-i celîlesinde bildirilen mübarek mekânlar, şu dört mesciddir ki hepsini, bir peygamber bina eylemiştir: Birisi Kâbe-i Muazzama ki Hz. İbrahim ve İsmail (a.s.) bina etmiştir. İkincisi Mescid-i Beytü’l-Makdis ki Hz. Dâvûd ve Süleyman (a.s.) bina eylemiştir. Diğer ikisi ise temelleri takvâ üzere kurulmuş olan Mescid-i Kubâ ve Mescid-i Nebevî, Resûlullah (s.a.v.) tarafından bina edilmiştir.

Mescid-i Kubâ’nın inşâsında Peygamberimiz (s.a.v.) çalışmış ve taş taşımışlardır. Şümûs binti Nu’mân (r. anhâ) anlattı: “Resûlullah Efendimizi, hicretlerinde Kubâ’ya gelip mescidi bina ederlerken gördüm. Taşları/kayaları taşıyorlar, hattâ taşın ağırlığından, bir tarafa meylettikleri oluyordu. Ashâb’ından hemen bir zât gelerek, ‘Anam babam sana fedâ olsun yâ Resûlallâh, bu işe biz yeteriz, elinizdekini bize verin’ derdi de ona ‘Hayır, benim aldığım gibi siz de başka birini alıp taşıyın’ diye mukâbele ederlerdi. Böylece mescidi bina ettiler.”

Bu sebeple pek mübarek olan Mescid-i Kubâ’da kılınan namaz, umre sevâbı kazandırır. Bu husûsta birçok hadîs-i şerîf vârid olmuştur.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), her cumartesi günü, yaya veya binekli olarak Mescid-i Kubâ’ya gelir, burada namaz kılardı. Ashâb-ı Kirâm da Kubâ Mescidi’nde namaz kılmaya gayret ederlerdi. -Kubâ sakinlerinden- Saîd bin er-Rakîş el-Esedî anlattı: Enes bin Mâlik (r.a.), Kubâ Mescidi’ne gelmişti, bir direğin yanında namaz kıldı. Selam verdikten sonra oturunca, biz hemen etrafına toplanıp oturduk. Buyurdu ki: “Sübhânallâh! Bu mescidin ne büyük hakkı vardır. Bir aylık uzaklıkta bile olsa buraya gelmek revâdır. Zira her kim, sırf bu mescidde namaz kılmak niyetiyle evinden çıkıp gelirse Allâhü Teâlâ, ona bir umre sevabıyla mükâfatını ihsân eder.”

Yine Hz. Abdullah ibni Ömer, Medîne-i Münevvere’de, Hazrec’den bir zâtın cenazesine iştirâk etmişti. Namazdan sonra yürüyerek bir tarafa yöneldi. Nereye gittiği sorulunca buyurdu ki: “Resûlullah Efendimizin Kubâ’daki mescidine gidiyorum. Zira orada iki rekât namaz kılmak, bir umre yapmaya bedeldir.”

Hicrî:  28 Rebîulevvel  1447  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

KONU BAŞLIKLARI 2

KONU BAŞLIKLARI 3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder