عَنْ أَنَسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ : لَا شَمَمْتُ مِسْكًا قَطُّ وَلَا عِطْرًا كَانَ أَطْيَبَ مِنْ عَرَقِ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ. (ت)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : بن ، رسول الله صلى الله عليه وسلم ، يك قوقوسوندان دها كوزل نه بر مسك نه ده بر عنبر قوقلادم . "
Enes radıyallâhü anh’ten rivâyet olundu, o şöyle dedi: “Ben, Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem’in kokusundan daha güzel ne bir misk ne de bir anber kokladım.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 14 Rebîulevvel 1447 Fazilet Takvim
BİZ, ONDAN DAHA GÜZEL BİR KOKU KOKLAMADIK
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in vücûd-ı şerîfleri, koku sürünmeseler bile çok güzel kokardı. Nitekim Câbir bin Semüre (r. a.) şöyle anlatmıştır: “Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) ile birlikte öğle namazını kıldım. Sonra Resûlullah (s.a.v.), ailesinin yanına çıktı. Onunla birlikte ben de çıktım. Derken onu, yolda bazı çocuklar karşıladılar. Onların her birinin yanağına teker teker dokunmaya başladı. Bana gelince benim yanağıma da dokundu. Elinde öyle bir serinlik ve koku hissettim ki sanki onu attâr sepetinden çıkarmıştı.”
Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin yürüyüp geçtiği bir yoldan, daha sonra başka bir kimse geçse, güzel kokularının eserinden, evvelce oradan Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in geçtiğini bilirdi.
Utbe bin Farkat (r.a.)’ın hanımı Ümmü Âsım radıyallâhü anhâ şöyle anlattı: “Zevcim Utbe, güzel koku kullanmadığı hâlde vücudunun kokusu bizim kokularımızdan daha güzeldi. Halk arasına çıktığı zaman, herkes ‘Utbe’nin kokusu gibi güzel koku görmedik.’ derlerdi.
Bir gün ondan, bunun sırrını sordum, ‘Neden biz, güzel koku süründüğümüz hâlde sen, bizden daha güzel kokuyorsun?’ dedim. Buyurdu ki: ‘Peygamberimiz (s.a.v.) Hazretlerinin zamân-ı saâdetlerinde bir hastalığa yakalanmıştım. Resûl-i Ekrem sallallâhü aleyhi ve sellem’in huzurlarına varıp, hastalığımdan haber verdim. Peygamberimiz (s.a.v.), mübarek elleriyle benim sırtımı ve karnımı mesh ettiler. O anda hastalığım gitti, tamamen iyileştim ve o vakit vücudumda bu güzel koku zuhur etti.”
AY TUTULMASI
7 Eylül Pazar günü “Tam Ay Tutulması” vuku bulacaktır.
Tutulmanın görüleceği yerler: Avrupa, Asya, Afrika ve Avustralya kıtalarından görülecektir. Tutulma, Türkiye’den görülebilir. Tutulmanın büyüklüğü: 1.362’dir.
Tutulmanın başlangıcı: 7 Eylül Pazar 18:28 (Türkiye Saati)
Tutulmanın ortası : 7 Eylül Pazar 21:12
Tutulmanın sonu : 7 Eylül Pazar 23:55
Hicrî: 14 Rebîulevvel 1447 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder