قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا رَأَيْتَ اللهَ عَزَّ وَجَلَّ يُعْطِي الْعَبْدَ مِنَ الدُّنْيَا عَلَى مَعَاصِيهِ مَا يُحِبُّ فَإِنَّمَا هُوَ اسْتِدْرَاجٌ. (حم)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : بر قل كونح إشلميه دوام أتمسينه راغما الله عز و جل ، نيك اونه ، دنيالق اولرق إستديكى هر شئ ورديكنى كوردوكون زمان ( بل كى ) بو ، آنجق بر إستدراجدر . ’’ ( يعنى ، او قلون درجسنيك ياواش ياواش دوشورولب هلاكه ياقلاشتعنه دلالت أدن بر حالدر ) . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Bir kul günah işlemeye devam etmesine rağmen Allah Azze ve Celle’nin, ona, dünyalık olarak istediği her şeyi verdiğini gördüğün zaman (bil ki) bu, ancak bir istidraçtır.” (Yani, o kulun derecesinin yavaş yavaş düşürülüp helâke yaklaştığına delâlet eden bir hâldir.)
(Müsned-i Ahmed)
Hicrî: 04 Rebîulâhir 1447 Fazilet Takvim
ALDANIŞ GÜNÜ
Allâhü Teâlâ, Teğâbün Sûresi’nin 9. âyet-i kerîmesinde buyurmuştur ki -meâlen-:
“O günü zikredin ki, o gün insanların Mahşer meydanına toplanacakları gün olduğu için Allâhü Teâlâ, o günde sizi bir araya toplar. İşte o gün, teğâbün günüdür...”
Kıyamet gününe “teğâbün günü” denilmiştir. Yani insanların dünyada iken birbirini aldatmalarının meydana çıktığı gün demektir. Yine müminlerden amelde kusur edenler, yüksek derecelerden mahrum oldukları cihetle bunlar, amelde kusur etmeyip vazifesini hakkıyla edâ ederek yüksek derecelere nâil olanlara nispetle “mağbûn-aldanmış” sayılırlar. Zira aynı istidada sahip olduğu hâlde diğerlerinden geri kalmaktan ve onların nâil olduğu birtakım nimetlerden mahrum olmaktan, daha fazla aldanmak olamaz. Şu hâlde iman edip de imanını güzel amelle süsleyen kimsenin günahlarının bağışlanıp Cennet’e girmesi, onun hakkında bir nimettir. Bunun gibi, iman etmeyenin veyahut iman edip de amel etmeyen fâsık müminin, maddî ve manevî nimetlerden mahrum olmaları da aldanmaktan başka bir şey değildir. Nimete nâil olanların bu hâlleri de kendi haklarında büyük kurtuluştur.
Hüccetü’l-İslâm İmâm Gazâlî rahmetullahi aleyh şöyle demiştir: “Kıyamet gününe, ‘yevmü’t-teğâbün (aldanış günü) denilmiştir. Çünkü Allâhü Teâlâ’nın rahmetinden mahrum olan kimse, büyük bir aldanış ve hüsran içindedir. Mahrum olan bu kimse, kendi derecesinin üzerinde pek çok büyük derece görür. Onun bu derecelere bakışı, on dirheme sahip olup kendisini zengin zanneden kimsenin, yeryüzünün doğusuna ve batısına sahip olan zengine bakışına benzer. Onların her biri zengindir; fakat iki zenginlik arasında ne büyük fark vardır! Âhiret nasibi düşük olan kimsenin aldanışı, ne büyük aldanıştır!
Nitekim İsrâ Sûresi’nin 21. âyet-i celîlesinde -meâlen: ‘Ve elbetteki âhiret, dereceler itibarıyla daha büyüktür ve üstünlük itibarıyla da daha büyüktür.’ buyurulmuştur.”
Hicrî: 04 Rebîulâhir 1447 Fazilet Takvim

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder