قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : وَلَمَّا جَٓاءَ عِيسٰى بِالْبَيِّنَاتِ قَالَ قَدْ جِئْتُكُمْ بِالْحِكْمَةِ وَلِاُبَيِّنَ لَكُمْ بَعْضَ الَّذِي تَخْتَلِفُونَ فِيهِ فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَطِيعُونِ، اِنَّ اللّٰهَ هُوَ رَبِّي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُ هٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَقِيمٌ. (سورة الزخرف، ٦٣-٦٤)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : عيسى ( عليه السلام ) معجزلرله كلديكى وقت ، ( قومنه ) شويله دمشدى . محقق بن ، سزه ، هكمتلهلاو إختلافه دوشدوكونوز شيلريك بر قسمنى آجقلايايم ديه كلدم . أؤيليسه الله ، دان قورقون و بانه إطاعت أدين . محقق الله ، بنم ده ربم ، سزين ده ربينزدر . او حالده اونه عبادت أدين . بو ،لاأك دوغرى يولدر . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen- : “İsa (a.s.) mucizelerle geldiği vakit, (kavmine) şöyle demişti: Muhakkak ben, size, hikmetle ve ihtilâfa düştüğünüz şeylerin bir kısmını açıklayayım diye geldim. Öyleyse Allah’tan korkun ve bana itaat edin. Muhakkak Allah, benim de Rabb’im, sizin de Rabb’inizdir. O halde ona ibadet edin. Bu, en doğru yoldur.”
(Zuhruf Sûresi, âyet 63-64)
Hicrî: 08 Rebîulâhir 1447 Fazilet Takvim
İSA ALEYHİSSELÂM’DAN HİKMETLER
Bir gün İsa aleyhisselâm, harap bir şehrin yanından geçiyordu. Şehirdeki binalar dikkatini çekti ve Cenâb-ı Hak’tan, şehrin, kendisi ile konuşmasına izin vermesini istedi. Şehir de Allâhü Teâlâ’nın izniyle o anda dile gelip suâllerine âmâde olduğunu söyledi. İsa aleyhisselâm, şehre, “Ağaçlarına, nehirlerine, binalarına ne oldu? Üzerinde yaşayanlar nerede?” diye suâl etti.
Şehir cevap verdi: “Ey İsa! Rabb’inin hak olan vaadi geldi. Ağaçlarım kurudu, nehirlerimin suları çekildi. Binalarım harabeye döndü. Sakinlerim de hep öldü.”
Bunun üzerine İsa aleyhisselâm, yüksek sesle şöyle dedi. “Üç kişiye hayret ediyorum:
1- Ölüm peşinde olduğu hâlde dünyayı talep edene.
2- Varacağı yer kabir olduğu hâlde köşkler yaptırana.
3- Önünde Cehennem olduğu hâlde kahkaha ile gülene.
Ey âdemoğlu! Ne çok malla doyarsın ne de az mala kanaat edersin. Sana teşekkür bile etmeyecek kimseler için mal biriktiriyorsun. Sen, ancak karnını doldurmak ve nefsinin arzularını tatmin etmek için yaşıyorsun. Hâlbuki, mezara girdiğin zaman karnına ancak toprak dolacaktır. Ey âdemoğlu, görüyor musun, topladığın mal, başkasının terazisinde tartılacaktır.”
İsa aleyhisselâm yine buyurdular ki: “Öğrenen, öğreten ve öğrendiğiyle amel eden kimse, göklerde melekler arasında büyük bir kimse olarak bilinir.”
İsa aleyhisselâm, bir defa İsrâîloğullarına şöyle nasihatte bulunmuştu:
“Hikmetli şeyleri, ehli olmayan kimselere anlatmayın, aksi takdirde hikmete zulmetmiş olursunuz. Ehli olan kimselerden de hikmeti saklamayın. Aksi takdirde, o kimselere zulmetmiş olursunuz. Üç şey çok mühimdir:
1- Doğruluğunu, hakikatini açıkça anladığınız şeye tâbi olun.
2- Kötülüğü ve fâsid olduğu anlaşılan şeyden sakının.
3- Doğruluğu ve yanlışlığı arasında ihtilaf olunan şeyi ise Allah Azze ve Celle’ye havale edin.”
Hicrî: 08 Rebîulâhir 1447 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"


