10 Nisan 2020 Cuma

LUKATANIN HÜKMÜ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا أَبَا هُرَيْرَةَ كُنْ وَرِعًا تَكُنْ أَعْبَدَ النَّاسِ وَكُنْ قَنِعًا تَكُنْ أَشْكَرَ النَّاسِ... (هـ)
رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر   ،:  "  أى أبى هريرة ! ورالى اول ( حرامه دوشمك قورقوسى إيله شبهلى شيلردن ساقين ) كه إنسانلريك أك عابدى ( جوق عبادت أدنى ) اولاسيك . قناعتكار اول كه إنسانلريك أك جوق شكر أدنى اولاسيك  ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ey Ebû Hüreyre! Verâlı ol (harama düşmek korkusu ile şüpheli şeylerden sakın) ki insanların en âbidi (çok ibâdet edeni) olasın. Kanâatkâr ol ki insanların en çok şükredeni olasın.” 
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî:   17   Şaban   1441  Fazilet Takvimi

LUKATANIN HÜKMÜ


Bir yerde bulunup da sahibi bilinmeyen mala “lukata” denir.
Başkalarının mallarını alıp sahiplenmek haram olduğu gibi lukatayı da alıp sahiplenmek haramdır.
Bir kimse, bir yerde, bir miktar para veya herhangi bir eşya bulsa sahibine vermek üzere onu oradan alabilir. Fakat kendisine mal edinmek için alamaz. Bu gasp olur ki haramdır.
Görüldüğü yerde bırakıldığı takdirde zâyi olmayacak bir lukatayı (sahibine vermek için) almak mübahtır.
Terk edildiği takdirde zâyi olma ihtimali bulunan bir lukatayı sahibi için saklamak menduptur.
Terk edildiği takdirde zâyi olacağı bilinen bir lukatayı alıp saklamak vaciptir.
Bir kimse, bir lukatayı bulunca bunu sahibine vermek üzere aldığına başkalarını şâhit tutar sonra sahibi ortaya çıkıp bulunan şeyin kendisine âit olduğunu ispat ederse ona teslim eder.
Sahibine vermek üzere şahitler içerisinde alınıp saklanılan bir mal, saklayan kişinin elinde herhangi bir kusuru olmaksızın zâyi olsa sahibine bedelini ödemesi gerekmez.
Bulan kişi, kendisindeki lukatayı münâsip bir sûretle ilan eder ve lukatanın kıymetine göre bir müddet bekler.
Sahibi çıkmazsa onu fakirlere, sahibi adına tasadduk eder. Kendisi fakir ise bundan istifade edebilir. Fakat bilâhare sahibi çıkıp talep ederse, bulan kişi borçlu olur.
Sahibinin aramayacağı belli olan pek kıymetsiz şeylerde beklemeye ve îlan etmeye hâcet yoktur. Bir kuruş, bir meyve veya bir mendil gibi.
(B. İslam İlmihâli)

BİLMECELER:

• Üstü açık, altı açık, içinde su ve ateş var? (Semaver)
• Toprak altında turuncu direk? (Havuç)
• Bir duvarı yıkılsa bin usta yapamaz? (Yumurta)
• Yedi tane kapısı var, ne de sağlam yapısı var. (Kafa)
• Biri sağdır biri sol, adım adım yol alır. (Ayak)
Hicrî:   17   Şaban   1441  Fazilet Takvimi 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder