قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : طُوبَى لِمَنْ هُدِىَ إِلَى الْإِسْلَامِ وَكَانَ عَيْشُهُ كَفَافًا وَقَنَعَ. (ت)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : إسلامه هدايت اولونان و كجمنى ( حلالندن ) تأمين أدجك إمكانه صاحب اولوب ده بونه قناعت أدنه مجدلر اولسون . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İslâm’a hidâyet olunan ve geçimini (helâlinden) temin edecek imkâna sahip olup da buna kanaat edene müjdeler olsun.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 06 Rebîulevvel 1447 Fazilet Takvim
RESÛLULLAH EFENDİMİZİN (S.A.V.) KANAAT VE TEVÂZUU
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), bazen güzel yemekler yerler bazen de kuru ekmek ile sirke yerlerdi. Her ne yemek olursa olsun tahkîr etmez (küçümsemez, ayıplamaz), gönül hoşluğu ile yerlerdi. Her kim Peygamberimize bir şey ikram etse, kemâl-i insaniyetlerinden o şeyi güzel görerek yerlerdi. Bu sebeple ikram eden kimse de Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin en sevdiği yemek budur, zannederdi.
Selmâ (r. anhâ), Resûlullah Efendimizin âzâtlılarından ve hizmetinde bulunan büyük hanım sahâbîlerdendir.
“Bir gün Hz. Hasan, Abdullah bin Abbas ve Cafer bin Abdullah (r. anhüm), Selmâ radıyallâhü anhâ’yı ziyarete geldiler. Hz. Hasan (r.a.), Selmâ radıyallâhü anhâ’ya, ‘Bizim için Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin hoşuna giden ve severek yediği bir yemek yapabilir misiniz?’ dedi. Selmâ radıyallâhü anhâ, ‘Ey oğlum! Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin severek yediği yemeği, bugün sen severek yiyemezsin.’ dedi. Onlar, ‘Hayır, bizler de severek yeriz, sen bizim için yapıver.’ dediler.
Selmâ (r. anhâ) kalktı, biraz arpa alıp onu değirmende çekerek un yaptı (ve yoğurup ekmek pişirdi). Sonra o ekmeği, toprak bir çömleğin içine koyup üzerine biraz zeytinyağı döktü ve biber, zencefil, tarçın gibi baharatlar serpiştirdi. Sonra da hazırlanan bu yemeği onlara ikram etti ve şöyle buyurdu: ‘İşte bu yemek, Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin hoşuna giden ve severek yediği bir yemektir.”
Çok büyük tevazu ve kanâat sahibi olan Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, Mekke-i Mükerreme’yi fethettiği gün, bir kuru ekmekle sirke yemişlerdi. Peygamber Efendimizin amcası Ebû Tâlib'in kızı Ümmü Hânî (r. anhâ) da şöyle buyurmuştur:
“(Mekke-i Mükerreme’nin fethi günü) Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, evimi teşrif buyurdular. ‘Yiyecek bir şeyin var mı?’ diye suâl ettiler. ‘Kuru ekmek ve sirkeden başka bir şeyim yok, yâ Resûlallah.’ dedim. ‘Onları getiriver. Bir evde sirke varsa, sahiplerine katık olarak o yeter.’ buyurdular.”
(Şemâil-i Şerife, Fazilet Neş.)
Hicrî: 06 Rebîulevvel 1447 Fazilet Takvim

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder