قَالَ عَبْدُ اللهِ بْنُ عُمَرَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا : أَخَذَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَنْكِبَيَّ فَقَالَ كُنْ فِي الدُّنْيَا كَأَنَّكَ غَرِيبٌ أَوْ عَابِرُ سَبِيلٍ. (خ)
عبدالله بن عمر رضى الله عنهما ده ديكى : رسول الله صلى الله عليه وسلم ، اوموزلرمدان طوطدى ده ‘‘ ( أى إبنى عمر ) سن ، دنياده ، ( واطانندان اوزاق قالان ) بر غارب كبى ياحود كليب كجن بر يولجو كبى اول ! ’’ بيوردولر . "
Abdullah İbn-i Ömer radıyallâhü anhümâ dedi ki:: “Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem, omuzlarımdan tuttu da “(Ey İbn-i Ömer!) Sen, dünyada, (vatanından uzak kalan) bir garib gibi yahut gelip geçen bir yolcu gibi ol!” buyurdular.
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî: 23 Zilhicce 1446 Fazilet Takvim
ASHÂB-I BEDİR: ABDULLAH BİN CAHŞ (R.A.)
Muhâcirlerden ve Kureyş’in Benî Abdişems kabilesindendir. Annesi, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) halası olan Ümeyye binti Abdülmuttalib’dir.
Abdullah bin Cahş Hazretleri, ilk Müslümanlardan olup Peygamber Efendimizin Dâru’l-Erkam’da davete başlamalarından önce Müslüman olmuştur. Kardeşi Ebû Ahmed Abd bin Cahş ile birlikte, (önce Habeşistan’a, sonra da Medîne-i Münevvere’ye) iki defa hicret edenlerdendir. Kız kardeşi Zeyneb binti Cahş (r. anhâ), Ümmehât-ı Mü’minîn’den; Peygamber Efendimizin pâk zevcelerindendir.
Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hicret’ten 17 ay sonra, Receb-i şerîf ayında, Mekke müşriklerinin ahvâlini tetkik için Batn-ı Nahle tarafına bir seriyye gönderdiler. Bu seriyyenin tamamı Muhâcirlerden oluşuyordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Abdullah bin Cahş’ı seriyyeye kumandan tayin edip sefere çıkanlara şöyle hitap etmişti: “Ben size, kavminizin önde gelen birisini değil de Abdullah bin Cahş’ı (r.a.) emîr tayin ediyorum. Zira o, açlığa ve susuzluğa karşı pek sabırlı bir zâttır.”
Bu seferde Kureyş müşriklerinin, Tâif’ten gelen bir kervanına rast geldiler. Kervanda bulunanları esir edip eşyalarını aldılar. Müslümanların aldıkları ilk ganimet, budur. Bir rivâyete göre ilk seriyye de budur.
Abdullah bin Cahş (r.a.) Hazretleri, Bedir Gazâsı’nda bulunmuş, Uhud Gazâsı’nda şehit olmuştur. Uhud’da burnu ve kulağı, düşman tarafından kesildiğinden “el-Mücedda’ fillâh” ünvanıyla meşhur olmuştur.
Uhud Gazâsı’nda, Abdullah bin Cahş Hazretlerinin kılıcı kırıldı, Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kendisine bir hurma dalı verdiler, bir mucize olarak Abdullah radıyallâhü anh’in elinde kılıca dönüşüverdi, onunla çarpışmaya devam etti.
Abdullah bin Cahş (r.a.) Hazretleri, şehit olduğunda 40 yaşlarında idi. Hazret-i Hamza (r.a.) ile aynı kabre defnolunmuştur.
Hicrî: 23 Zilhicce 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder