قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : اِقْرَأُوا يٰسۤ عَلَى مَوْتَاكُمْ. (د)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : أؤلولرينزين أؤزرينه يس سورهسىنى اوقويونوز . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ölülerinizin üzerine Yâsîn Sûresi’ni okuyunuz.”
(Sünen-i Ebû Dâvud)
Hicrî: 14 Muharrem 1447 Fazilet Takvim
ÖLENLERE DUA VE İSTİĞFAR
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri, talebelerinden birisine taziye için yazdığı bir mektubunda şöyle buyurmuşlardır:
“Şunu iyi bilin ki, vefat edip Allâhü Teâlâ’nın rahmetine teslim edilen zâtın vefatıyla gelen musibet, her ne kadar çok zor ve şiddetli olsa da kula lâyık olan, Hak Teâlâ’nın takdirine razı olmaktır. Zira bizler, dünyada ebedî kalmak üzere yaratılmadık, bilakis sâlih ameller işlemek için yaratıldık.
Öyleyse bize düşen vazife, salih amel işlemeye gayret göstermektir. Şâyet merhum, bu şekilde ameller işlemişse bunda bir zarar yoktur. O, hakîkî âhiret sultanlarındandır. “Ölüm, dostu dosta kavuşturan bir köprüdür.” müjdesi, onun hakkında da sabittir. Onun gitmesi musibet değildir, asıl mesele dosta giden kimseye (huzûr-ı İlâhî’de) nasıl muamele edileceğidir. Bundan dolayı, dua, istiğfar ve sadakalarla, ölenin imdadına koşmak lâzımdır.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Kabirdeki ölü, suda boğulmak üzere iken yardım isteyen gibidir. Babasından, anasından, kardeşinden veya arkadaşından kendisine gelecek duayı bekler. Dualar kendisine ulaşınca, dünyanın ve içindekilerin, kendisinin olmasından daha çok sevinir. Muhakkak Allâhü Teâlâ, yeryüzündekilerin duasından dolayı kabirdekilere dağlar kadar rahmet verir. Dirilerin ölülere hediyeleri, istiğfârdır.”
(Mektûbât-ı İ. Rabbânî, 1/ m. 104)
EMÎR TİMUR’UN MANEVİYAT EHLİNE HÜRMETİ
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri şöyle buyurdular:
“Emîr Timur aleyhirrahme, bir gün Buhârâ sokaklarının birinden geçmekteydi. Hâce Şâh-ı Nakşibend Hazretlerinin dervişleri de medresenin sergilerini silkeliyorlardı. Emîr Timur, İslâm’a olan bağlılığından, dervişlerin feyzinin bereketiyle şereflenmek için medresenin bu tozlarını, kendisi için sanki anber ve çok güzel bir koku kabul edip orada durdu.
İşte Emîr Timur, bu tevazuu sebebi ile hüsn-i hâtimeye (son nefeste imanla ruhunu teslim etmeye) nâil olduğu bildirilmiştir.”
(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, 2/ m. 92)
Hicrî: 14 Muharrem 1447 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder