عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ : قِيلَ يَا رَسُولَ اللهِ مَنْ أَحَبُّ النَّاسِ إِلَيْكَ قَالَ: عَائِشَةُ، قِيلَ مِنَ الرِّجَالِ، قَالَ أَبُوهَا. (ت)
أنس بن مالك ( رضى الله عنه ) بيوردى : رسول الله صلى الله عليه وسلم أفنديمزه ، ‘ سزه ، إنسانلريك أك سوملسى كيمدر ، يا رسول الله ؟ ’ ديه سؤآل أدلدى . ‘ عائشه ، در ’ بيوردولر . ‘ أرككلردن كيمدر ؟ ’ عائشه ، نيك باباسى ( أبو بكر ، دير ’ بيوردولر . "
Enes bin Mâlik (r.a.) şöyle buyurdu: “Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimize, ‘Size, insanların en sevimlisi kimdir, yâ Resûlallah?’ diye suâl edildi. ‘Âişe’dir’ buyurdular. ‘Erkeklerden kimdir?’ denildi. ‘Âişe’nin babası (Ebûbekir)’dir’ buyurdular.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 18 Muharrem 1447 Fazilet Takvim
HAZRET-İ ÂİŞE RADIYALLÂHÜ ANHÂ VALİDEMİZ
Hz. Âişe-i Sıddîka radıyallâhü anhâ’nın, Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e muhabbeti, onunla olan muâşereti, rızâsını tahsîle olan gayreti, Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’den almış olduğu ilim ve hikmet ile büyük bir husûsiyet ve fazileti vardır. Ezvâc-ı Tâhirât arasında Resûlullah (s.a.v.) Efendimizden en fazla hadîs-i şerîf rivâyet eden odur.
Hazret-i Âişe radıyallâhü anhâ, bir gün Resûlullah (s.a.v.) Efendimizden kendisi için dua etmelerini istedi.
“Ey Allâh’ım, Âişe’nin geçmiş ve gelecek, gizli ve âşikâr bütün günahlarını affeyle.” diye dua buyurdular. Bu dua Hazret-i Âişe Validemizin çok hoşuna gittiğinden güldü. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Duam seni sevindirdi mi?” diye suâl buyurdular.
O da: “Sizin duanız beni neden sevindirmesin yâ Resûlallah?” dedi. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) de:
“Vallâhi bu, benim her namazdan sonra ümmetim için yaptığım duamdır.” buyurdular.
FAZİLETLİ BİR İNSAN NASIL OLMALIDIR?
Evliyadan Fudayl bin Iyâd rahimehullah buyurdular ki:
“Mürüvvete; insanlık faziletine nâil olmak isteyen kimse, şunlara çok dikkat etmelidir:
• Ana babasına iyilik yapmalı.
• Akrabalarını ziyaret edip gözetmeli.
• Din kardeşlerine ikramda bulunmalı.
• Ailesine, çocuklarına ve çalışanlarına karşı güzel ahlâk ile muâmele etmeli.
• Dinini güzelce yaşayıp muhafaza etmeli.
• Malına haram karıştırmamalı ve malının zekâtını vermeli.
• Dilini kötü sözlerden korumalı.
• Evini ve ailesini ihmal etmemeli.
• Mâlâyanî (dünya ve âhirete faydası olmayan şeyler) ile kendisi meşgul olmadığı gibi, meşgul olanlarla da oturup kalkmamalıdır.”
Hicrî: 18 Muharrem 1447 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder