6 Kasım 2025 Perşembe

AKŞAM NAMAZINI GECİKTİRMEMELİDİR


 

قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ فَاتَتْهُ الصَّلَاةُ فَكَأَنَّمَا وُتِرَ اَهْلَهُ وَمَالَهُ. (حم)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : هر كيميك بر وقت نمازى كجرسه ، صنكى او كمسنيك بتون آئلسى و مالى ألندن آلنمش ( بيوك بر مصيبته اوغرامش ) كبى اولور . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Her kimin bir vakit namazı geçerse, sanki o kimsenin bütün ailesi ve malı elinden alınmış (büyük bir musîbete uğramış) gibi olur.”

(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Hicrî:  14  Rebîulâhir   1447  Fazilet Takvim

 

 

AKŞAM NAMAZINI GECİKTİRMEMELİDİR

 

Akşam namazını ilk vaktinde kılmak müstehabdır. Vakti dar olduğundan tehir edilmesi uygun olmaz. Akşam namazını, seferde olmak, hastalık veya iftar sofrasının hazır olması gibi sebeplerle az bir müddet tehir etmek mekruh değildir. Ancak iştibâk-ı nücûma (hava biraz daha kararıp yıldızlar ortaya çıktığı zamana) kadar tehir etmek tahrîmen mekruhtur. Nitekim Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, bu husûsla alâkalı şöyle buyurmuşlardır: “Ümmetim, akşam namazını Yahûdîler gibi iştibâk-ı nücûma kadar geciktirmedikleri müddetçe elbette hayır üzere olurlar.”

İştibâk-ı nücûm vakti, astronomik olarak da güneşin batıp ufuktan -10 derece aşağıda olduğu âna tesadüf eder. Bu vaktin müddeti, kışları daha kısa, yazları daha uzun olmaktadır. Mesela:

Uganda gibi, arzı (enlemi) 0 derece olan yani Ekvator ve civarı olan mahaller için, sene içinde iştibâk-i nücûm, yatsı vaktinden yaklaşık yarım saat öncesinde başlamaktadır.

İstanbul gibi, arzı 41 derece olan mahaller için, sene içinde, yatsı vaktinden, kışın asgarî 50 dakika, yazın azamî 1 saat 8 dakika önce başlamaktadır.

Köln gibi, arzı 50 derece olan mahaller için, sene içinde yatsı vaktinden, kışın asgarî 53 dakika, yazın âzamî 1 saat 20 dakika önce başlamaktadır.

 

İNSANLARA ANLAYABİLECEKLERİ ŞEYLERİ KONUŞMALIDIR

 

Hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki: “İnsanlara, anlayabilecekleri şeyleri konuşun. Onların anlayamayıp da inkâr edecekleri şeyleri bırakın! Allâh ve Resûlünün tekzîb edilmesini (yalanlanmasını) hiç ister misiniz?”

Hazret-i Ali (k.v.) Efendimiz -sadrını işaret ederek-: “Şurada toplanmış o kadar çok ilim var ki âh bir de ehlini bulabilsem (ona verirdim)” buyurdular.

İlmi, ona lâyık olan kimseden menetmek bir vebâl olduğu gibi, ona müstehak olmayana öğretmek de aynı derecede vebâli olan bir zulümdür. Nitekim “Kim ilmi ehil olmayanlara öğretirse onu zâyi etmiş olur. Kim de ilmi ehlinden saklar ise ona zulmetmiş olur.” denilmiştir.

Hicrî:  14 Rebîulâhir  1447  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

KONU BAŞLIKLARI 2

KONU BAŞLIKLARI 3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder