قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : قُلْ اِنَّ الْمَوْتَ الَّذ۪ي تَفِرُّونَ مِنْهُ فَاِنَّهُ مُلَاق۪يكُمْ ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ. (سورة الجمعة، ٨)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : ده كى ، خبرينز اولسون ، او قاجب دوردوغونوز أؤلم ، محقق كلب سزه جاتاجق ، صونره ، او بتون غيب و شهادتى ( كزلى آجق هر شئ ) بلن ( آلملرين ربنه ) دوندورولجكسنز ده او ، سزه نلر يابطغنزى خبر ورجكدر . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen- : “De ki, haberiniz olsun, o kaçıp durduğunuz ölüm, muhakkak gelip size çatacak, sonra, o bütün gayb ve şehadeti (gizli açık her şeyi) bilen (âlemlerin Rabbin)e, döndürüleceksiniz de o, size neler yaptığınızı haber verecektir.”
(Cum’a Sûresi, âyet 8)
Hicrî: 23 Cemâziyelevvel 1447 Fazilet Takvim
HİÇ KİMSE NE ZAMAN ÖLECEĞİNİ BİLEMEZ
Abbâsî Halifesi Mansur, bir gece rüyasında ölüm meleğini, bir insan suretinde görmüştü. Ona, ne kadar ömrü kaldığını sormuş, Azrâîl aleyhisselâm da parmaklarıyla 5’i göstermişti.
Halife, rüyasının tabirini sorduğunda bazıları bunu 5 yıl, bazıları 5 ay bazıları da 5 gün ömrü kaldı diye tâbir etmişlerdi.
İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe rahimehullâh’a sorduklarında ise bunun Lokman Sûresi’nin 34. âyet-i kerîmesine işaret olduğunu söyledi. Meâlen:
“O saatin (kıyametin ne zaman kopacağının) ilmi, şüphesiz ki Allâh’ın nezdindedir. Yağmuru (mukadder olan vakitte ve mahalde) o indirir. Rahimlerde olanı o bilir. Hiçbir kimse, yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse, hangi yerde öleceğini bilmez. Şüphesiz, Allah alîm (her şeyi bilen)dir, habîr (her şeyden haberdâr)dır.”
Bu âyet-i kerîmede bildirilen beş şeye, “mugayyebât-ı hamse” denir ki bunları, Allâhü Teâlâ’dan başka kimse bilemez.
Yani ölüm meleği, ölüm saatini kendisinin de bilemeyeceğini, ancak vakti gelince kendisine bildirildiğini, âyet-i kerîmeye işaretle söylemiştir.
HZ. ÖMERU’L-FÂRÛK’TAN (R.A.) HİKMETLER
Hayâsı (utanması) gidenin, kalbi ölür. Verâsı/takvâsı az olanın, hayâsı da az olur.
Çok mizah yapanın, hatası da çok olur ve o kimse ciddiye alınmaz.
İnsan ne ile çok meşgul olursa onunla meşhur olur.
Çok gülenin, heybeti azalır.
Emri altındakilere af ile muâmele eden, kendinden üsttekilerin inâyetine mazhar olur.
İnsanlara insaflı davranan, işinde muvaffak olur.
Evlâdını kiminle evlendireceğine dikkat et, zira damar, aslına çeker.
Hicrî: 23 Cemâziyelevvel 1447 Fazilet Takvim

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder