3 Ocak 2018 Çarşamba

PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.V.) FETİH HUTBESİ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلْخَمْرُ أُمُّ الْفَوَاحِشِ وَأَكْبَرُ الْكَبَائِر. (طب)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر   ."   شراب ( إجكى )  بتون كوتولكلريك آناسدر و أك بيوك كوناحلردان در ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Şarap (içki), bütün kötülüklerin anasıdır ve en büyük günâhlardandır.” 
(Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr)
Hicrî:   16  Rebîulâhir  1439  Fazilet Takvimi 

PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.V.) FETİH HUTBESİ

 
Mekke’nin fethinden sonra Kâbe-i Muazzama putlardan temizlendi. Bütün halk Kâbe’nin etrâfına toplanmışlardı. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) üç kere tekbir getirip, Allâhü Teâlâ’ya hamd ü senâda bulunduktan sonra şöyle bir hutbe okudular:

“Allah birdir. Ondan başka ilah yoktur. Onun şerîki (ortağı) ve nazîri (benzeri) yoktur. O Allâhü Teâlâ, va’dini yerine getirdi. Kuluna yardım etti. Aleyhimize toplananları, yalnız başına hezîmete uğrattı. Câhiliyeye âit bütün gururlar, bütün kan ve mal dâvâları ayaklarımın altındadır. Onları mahvediyor, kaldırıyorum.

Ey Kureyş cemâati! Allâhü Teâlâ Hazretleri câhiliyet gururlarını, geçmişler ile gururlanmayı sizden uzaklaştırmış ve kaldırmıştır. Bütün insanlar Âdem’dendir. Âdem de topraktandır. Nitekim Allâhü Teâlâ buyuruyor ki -meâlen-: ‘Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi muhtelif milletlere, kabîlelere ayırdık. Tâ ki, tanışasınız diye. Allâh’ın nazarında en ekreminiz, en şerefliniz, Allah’tan en çok korkanınızdır. Allah, her şeyi hakkıyla bilir, her şeyden haberdardır.’ (Hucurât Sûresi, âyet 13) Muhakkak Allah ve Rasûlü, insanı sarhoş eden şeyleri haram kılmıştır.”

Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem), bu hutbesiyle, Allâh’ın birliğini, hak dînin esaslarını, insanlar arasında denklik ve mü’minler arasında kardeşlik olduğunu ilan etti. Bu hutbesinden sonra “Ey Kureyş cemâati! Ey Mekkeliler! Ne dersiniz? Şimdi hakkınızda benim ne yapacağımı sanırsınız? Benden ne beklersiniz?” diye sordu.

Bütün Kureyş reisleri, korkularından önlerine bakıyorlardı. “Biz, senden hayır ve iyilik bekleriz. Sen kerem ve iyilik sâhibi bir kardeşsin. Kerem sâhibi bir kardeş oğlusun.” dediler.

Rasûl-i Ekrem (sallallâhü aleyhi ve sellem): “Benim hâlimle, sizin hâliniz, Yûsuf Aleyhisselâm’ın kardeşlerine dediği gibi olacaktır. Yûsuf Aleyhisselâm’ın kardeşlerine dediği gibi, ben de size: ‘Bugün hiçbir başa kakma ve ayıplama yok. Allah sizi mağfiret etsin, o merhamet edenlerin en merhametlisidir.’ (Yûsuf Sûresi, âyet 92) diyorum. Hepinizi affettim.” buyurdu ve Kureyş hakkında umûmî bir af ilan etti. 
(Siyer-i Nebî -Muhtasar İslam Tarihi- Fazilet Neşriyat)
Hicrî:   16  Rebîulâhir  1439  Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder