قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَاءُ بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَيُطِيعُونَ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ اُولٰٓئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللّٰهُ اِنَّ اللّٰهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ. (سورة التوبة، ٧١)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : مؤمن أركك و قدنلر ، بربرلرينيك وليلريدرلر ؛ إيليكى أمر أدر ، كوتولكدن نهيدرلر ، نمازى دوسدوغرى قلرلر ، زكوتى وريرلر ، الله و رسولونه إطاعت أدرلر . إشته بونلرى الله ، ألبتده رحمتنه نائل بيوراجقدر . جونكى الله عزيز ، حكيم در . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen- : “Mümin erkek ve kadınlar, birbirlerinin velileridirler; iyiliği emreder, kötülükten nehyederler, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûl’üne itaat ederler. İşte bunları Allâh, elbette rahmetine nâil buyuracaktır. Çünkü Allah Azîz, Hakîm’dir.”
(Tevbe Sûresi, âyet 71)
Hicrî: 12 Safer 1447 Fazilet Takvim
İNSANLARA GÜZEL NUMÛNE OLMALIDIR -1
İnsan, dînen, ahlâken yasak olan şeyleri bizzât yapmadığı gibi böyle şeylerin yapılmasına sebebiyet de vermemelidir. İnsan, hayra numûne olmalıdır, şerre numune olmamalıdır ki, her veçhile mesuliyetten kurtulabilsin.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Her kim Müslümanlıkta bir güzel yol edinmiş olur da kendisinden sonra bununla amel olunursa kendisi için de bununla amel edenin sevabı kadar sevap yazılır, bunların sevaplarından da bir şey eksilmez. Ve her kim Müslümanlıkta kötü yol edinir de kendisinden sonra bununla amel olunursa onun üzerine de bununla amel edenin günahı kadar günah yazılır. Bunların günahlarından bir şey eksiltilmez.”
İslâmiyet’in tesis etmiş olduğu mesuliyet, esasen şahsî bir mesuliyettir. Hiç kimse başkasının fenalığından dolayı Allah indinde mesul olmaz. Nitekim Fâtır Sûresi’nin 18. âyet-i kerîmesinde -meâlen-: “Günah işleyen hiçbir nefis başkasının günahını yüklenmez, ondan dolayı hesaba çekilmez.” buyurulmuştur. Fakat insan, kalben razı olduğu veya sebebiyet verdiği şeylerden dolayı hesaba çekilir. Çünkü bunu da bilfiil işlemiş gibi sayılır.
Binâenaleyh güzel amellerde bulunanlar, bu husûsta insanlara rehber ve imtisal numûnesi olanlar kat kat sevaplara, mükâfatlara nâil olacaklardır. Bilakis insanların ahlâkını, dînî yaşayışlarını, faziletini ihlâle çalışanlar, kendi kötü telkinleriyle, kendi çirkin hareketleriyle başkalarına fena bir numune teşkil eden, bu sûretle nice kimseleri yoldan çıkaran şahıslar da âhirette maruz kalacakları mahrumiyetleri, verecekleri hesapları biraz düşünmelidirler.
Malum olduğu üzere Müslümanlık bir fazilet, bir kemâl ve dâima birbirinin iyiliğini düşünme dinidir. Müslümanların arasında bir din kardeşliği vardır. Bu cihetle hakîkî Müslümanlar arasında dâima bir samimiyet görülür. Müslümanlar, birbirini aldatmaya aslâ çalışmazlar. Bilakis yekdiğerinin dâima yardımcısı bulunurlar, hayrını isterler. Zaten insanların içtima hâlinde yaşamalarındaki asıl maksat da budur. (Devamı var)
Hicrî: 12 Safer 1447 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder