18 Kasım 2025 Salı

ALLÂHÜ TEÂLÂ’NIN RAHMETİ GENİŞTİR



قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ لِلّٰهِ مِائَةَ رَحْمَةٍ فَمِنْهَا رَحْمَةٌ بِهَا يَتَرَاحَمُ الْخَلْقُ بَيْنَهُمْ وَتِسْعَةٌ وَتِسْعُونَ لِيَوْمِ الْقِيَامَةِ. (م)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق كى الله تعالى ، نيك يوز رحمتى واردر . مخلوقاتيك بربرلرينه مرحمتى ، او يوز رحمتدن برى سببيلدر . ( قلان ) دوقسان دوقوزى إيسه ، قيامت كونى إيجن آلقونولمشدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Muhakkak ki Allâhü Teâlâ’nın yüz rahmeti vardır. Mahlûkatın birbirlerine merhameti, o yüz rahmetten biri sebebiyledir. (Kalan) doksan dokuzu ise, kıyamet günü için alıkonulmuştur.”

(Sahîh-i Müslim)

Hicrî:  27  Cemâziyelevvel   1447  Fazilet Takvim

 

ALLÂHÜ TEÂLÂ’NIN RAHMETİ GENİŞTİR

 

Allâhü Teâlâ, En’âm Sûresi’nin 147. âyet-i kerîmesinde -meâlen-: “(Habîbim) seni yalanlarlarsa de ki: Rabb’iniz, geniş bir rahmet sahibidir. Fakat onun azâbı da günahkâr olan bir topluluktan geri çevrilemez.” buyurulmuştur. Bu âyet-i kerîme şöyle tefsir edilmiştir:

Resûl’üm! Birtakım müşrikler, helâl ve harama ait beyan ettiğin hükümlerden dolayı seni yalanlamaya, risâletini (peygamberliğini) inkâra cüret gösterirlerse onlara de ki: Rabb’inizin rahmeti geniştir. Sizi böyle yaptığınız her günahtan dolayı hemen hesaba çekmeyip lâyık olduğunuz cezayı tehir eder. Maamâfîh buna mağrur olmayınız, bu bir imhâldir (mühlet vermedir), aslâ ihmâl değildir. Cürümde devam edenler nihayet o geniş rahmetten mahrum ve azâba mahkûm olurlar. Allâh’ın azâbı da günahkâr olan bir güruhu elbet bir gün yakalar, ona kimse mâni olamaz.

Allâhü Teâlâ, kulunun tevbesini kabul eder, onun rahmeti, gazabından geniş ve mukaddemdir. Bundan istifade ederek uyanınız, tevbe ve istiğfar ediniz.

Tâat, İlâhî tekliflere, yani Allâh’ın emir ve yasaklarına, helâl ve haramlara, kendi isteği ile uymaktır; isyan ise kendi iradesi ile muhalefet etmektir. Rahîm olan Allâhü Teâlâ, günaha razı olmadığı için ona ceza takdir etmiş ve böyle ceza takdir ettiği şeyleri de cürüm (günah) olarak takdir eylemiştir. Bunları seçebilmek için insanlara idrâk, basîret, akıl ve hikmet vermiş, peygamberler ve kitaplar göndermiştir. Buna karşı, mücrimin (günah işleyenin) arzu ettiği cürme, Allâh’ın müsaade etmesi de cürme rızasından değil, kulun rızasını yerine getirme ve dilediğini gerçekleştirerek mesuliyetini kuluna vermek içindir. Bu kulun isteğinin yaratılması, başlangıçta bir rahmet ise de o cürüm, Allâh’ın buğzettiği şey olduğundan ve Allah indinde cezayı gerektirdiği için neticede bir azâptır.

Cenâb-ı Hakk’ın, itaatkâr kulları hakkında rahmeti pek geniştir. İnkâr edenler hakkında da şiddetli bir ceza vermeye kâdirdir. Artık uyanmalı, inkârdan vazgeçmeli; Hak Teâlâ’nın merhamet ve lütfuna iltica etmelidir.

Hicrî:  27 Cemâziyelevvel  1447  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

KONU BAŞLIKLARI 2

KONU BAŞLIKLARI 3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder