قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَيَأْتِيَنَّ عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ لَا يُبَالِي الْمَرْءُ بِمَا أَخَذَ الْمَالَ أَمِنْ حَلَالٍ أَمْ مِنْ حَرَامٍ. (خ)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق إنسانلر أؤزرينه أؤيله بر زمان كلير كى ( او دويرده ) كشى ، قازانديغى مالين حلالدن مى ، حرامدان مى اولديغونه هيج آلدرش أتمز . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak insanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, (o devirde) kişi, kazandığı malın helâlden mi, haramdan mı olduğuna hiç aldırış etmez.”
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî: 25 Şâban 1446 Fazilet Takvim
HELÂLE DİKKAT ETMENİN LÜZUMU
Tarihçi İbn-i Batûta, seyâhatnâmesinde şöyle anlatıyor:
(Şam’ın deniz kıyısında bulunan) Cebele şehrinde meşhur evliyadan İbrahim bin Edhem (rah.) Hazretlerinin kabrini ziyaret ettik. Onun babası Edhem de sâlih ve âbid bir zât olup şöyle bir kıssası vardır:
Edhem, bir defasında Buhara şehrinde abdest almak için bahçelerin arasından geçen bir nehir kenarına iner. Abdestini aldığında, önüne suda yüzen bir elma gelir. O anda bir mahzur telakki etmeyerek onu yer. Ancak sonra kalbine şüphe düştüğünden sahibinden helâllik almak ister. Bahçe sahibini bulur, hâlini anlatıp helâllik ister. Bahçenin sahibi, “Bu bahçenin yarısı benim, yarısı ise sultanındır. Benim olan hakkımı helâl ediyorum.” der.
Sultan ise o mevsimde Buhara’dan on günlük mesafedeki Belh şehrinde bulunuyordu. Edhem, Buhara’dan çıkıp Belh’e gider. Sultan’a, etrafında adamları ile sarayından çıktığı bir sırada ulaşır, hâlini anlatıp hakkını helâl etmesini ister. Sultan ise, ertesi gün saraya yanına gelmesini emreder.
Sultan’ın güzelliği ile meşhur ve iffetli, sâliha bir kızı vardı, nice beyzâdeler kendisine tâlip olduğu hâlde hiçbirisini kabul etmemişti. Zira âbid ve zâhid bir kimse ile evlenmeyi istiyordu. Sultan, saraya döndüğünde kızına Edhem’in hâlini anlatıp “Kızım, ben bu zâttan daha takvâ sahibi, helâle harama bu kadar dikkat eden başka kimse görmedim. Buhara’dan Belh şehrine sırf yarım elma için çıkıp geldi.” dedi. Kızı da Edhem ile evlenmeye meyil gösterdi.
Ertesi gün Edhem, huzuruna çıktığında Sultan, ona, “Kızımla evlenmen şartıyla sana hakkımı helal ederim.” der. Edhem, önce buna rağbet göstermeyip kabul etmez, ancak Sultan’ın başka türlü hakkını helâl etmeyeceğini katî olarak ifade etmesi üzerine razı olur.
İşte bu sâlih ve sâliha eşlerden İbrahim bin Edhem dünyaya gelir. Babasının, helâl ve harâma son derece dikkat etmesi ve validesinin hayır duaları sebebiyle, onlara böyle sâlih bir evlat nasip olur. İbrahim bin Edhem, anne karnında iken babası vefat eder. Sultan olan dedesinin başka evlâdı olmadığından saltanat kendisine kalır. Ancak o da bunu terk ederek meşhur olduğu üzere ibadet ve tâat ile, insanları irşâd ile ve hudut boylarında cihâd ile ömrünü geçirir.
Hicrî: 25 Şâban 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder