9 Kasım 2025 Pazar

MÜMİNLER İÇİN BİR İBRET DERSİ


 

قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : وَهُوَ الَّذِي يُنَزِّلُ الْغَيْثَ مِنْ بَعْدِ مَا قَنَطُوا وَيَنْشُرُ رَحْمَتَهُ وَهُوَ الْوَلِيُّ الْحَمِيدُ. (سورة الشورى، ٢٨)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : سزه نه ورلمشسه صرف دنيا حياتنيك كجيجى منفعتى و سوسودر . الله عندندكى ( ثواب ) إيسه هم دها خيرلى هم دها باقى ( أبدى ) در . آرتق عقل أتمزمسينز  . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen- : “O Allah ki, (kulları) ümitlerini kesmiş hâlde iken yağmuru indirir ve rahmetini yayar. Ve o, bütün kulların velisi (sahibi) ve yegâne hamd ve senâya lâyık olandır.”

(Şûrâ Sûresi, âyet 28)

Hicrî:  17  Cemâziyelevvel   1447  Fazilet Takvim

 

MÜMİNLER İÇİN BİR İBRET DERSİ

 

Hicr Sûresi’nin 51 ilâ 56. âyet-i celîleleri, Hz. İbrahim (a.s.) ile kendisine müjde getiren melekler arasında cereyan etmiş olan konuşmayı bildiriyor. Şöyle tefsir edilmiştir:

Ey Seyyidü’l-Mürselîn! O benim kullarıma, Hazret-i İbrahim’in müsafirlerinden de haber ver. Onların kıssasına vâkıf olsunlar, İbrahim aleyhisselâm nasıl bir müjdeye nâil olmuştu, ondan da bir ders alsınlar.

O müsafirler, İbrahim aleyhisselâm’ın huzuruna girmişlerdi. Ona selâm vermişlerdi. Bu müsafirler, insan suretinde gelmiş melekler olup Cibrîl-i Emîn de bunların arasında idi. Hazret-i İbrahim (a.s.), onlara yemek getirdi, ancak yemekten yemediklerini görünce bir korku eseri zâhir oldu. Fakat bilâhare bunların melek olduklarını anlayınca o korku geçmişti.

Hz. İbrahim’in korkusunu anlayan müsafir melekler de İbrahim aleyhisselâm’a demişlerdi ki: “Ey Peygamber-i Zîşân! Korkma, bilakis sevin! Çünkü biz, muhakkak seni, mükemmel bir ilim ve irfanı hâiz olacak bir oğul ile müjdeleriz.” O da ‘İshak’ ismindeki mümtaz bir evlattır ki ileride Peygamber olacaktır.

Hazret-i İbrahim (a.s.), siz, bana bir oğlum olacağını müjdeliyorsunuz, lâkin ben ihtiyar bir kimseyim. Böyle ihtiyarlık hâlinde bulunan bir kimsenin evlâdının olması pek vâki değildir. Bu müjde nasıl olacak?

Melekler de cevaben dediler ki: “Ey Halîlullah! Seni, İlâhî takdir ile müjdeledik. Bu müjdemiz muhakkak tahakkuk edecektir. Artık sen ümitsizliğe düşme, sakın yeise kapılma. Çünkü babasız, anasız olarak da insan yaratmaya kâdir olan Allâhü Teâlâ, sana bu yaşında oğul vermeye de kâdirdir.”

Aslında İbrahim (a.s.) da bunu biliyor ve inanıyordu. Onun o suâli, İlâhî kudretin tecellisini ilandan ibaret bulunmuştu. Nitekim hakikatin böyle olduğunu ifade için meleklere hitâben dedi ki: “Dalâlete düşenlerden, doğru bir itikad yolunu kaybetmiş bulunanlardan başka kim Rabb’inin rahmetinden ümidini keser. Yoksa Cenâb-ı Hakk’ın kudretini, ilminin ve hikmetinin kemâlini bilen bir kimse onun pek geniş rahmetinden, lütuf ve ihsanından ümit kesebilir mi? Binâenaleyh o Hâlık-ı Kerîm, bana da bu ihtiyarlık çağımda bir mümtaz evlat ihsan edebilir.”

Hicrî:  17 Cemâziyelevvel  1447  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

KONU BAŞLIKLARI 2

KONU BAŞLIKLARI 3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder